Neden Astronomi… ?

 

UT_Cassini July 19_2013

Küçük, sönük  bir  nokta. (Pale  blue  dot.) 

(Kaynak: NASA/Cassini)

Bilim  insanları  gökyüzünü, çıplak  gözle   binyıllardan  beri, teleskop  yardımıyla  da  yüzyıllardan  beri  gözlüyor… Uzay  araştırmaları  için  ise  milyarlarca  dolar (ve  eşdeğeri  diğer  paralar)  harcanıyor…Halen  test  uçuşu  aşamasında olan “Orion” kapsülünü  ve  bu  kapsülü   uzaya  taşıyacak   sistemi  geliştirmek  için otuzsekiz  milyar  dolar  harcanacağı  hesaplanmış…   Astronomiye  bu  kadar  para  harcamanın insanlığa  getirisi  nedir ?   İnsanlık  gökyüzünde  olan  bitenle  neden  bu  kadar  ilgili ? Bu yazıda  bu  (ve  ilişkili  diğer)  sorulara cevap arayalım…

“Uzay  araştırmaları  ne  fayda sağlıyor ?”  sorusuna,  bilim  dünyasından  (sıkça)  verilen  cevap: “Dünyada  kullanılan   teknolojileri  de  geliştirmesi”  şeklinde  oldu… Şüphesiz  bu  cevap, sebepten  ziyade,  sonuçları  açıklayan (dolaylı)  bir  cevaptı…

“Universitetoday.com”  yazarı  Shannon  Hall’e  göre: “IPhone”larda   kullanılan  ve  bir  elektrik  yükünün hareketini  dijital  bir  değere dönüştüren    kamera  bir   “Charge-Coupled  Device” (CCD)’dir.  Başlangıçta,  gökbilimi  sahasında  kullanılmak  için  geliştirilen  bu  cihazlar bugün birçok  dijital  fotoğraf  makinalarında, “webcam”lerde  ve  cep telefonlarında  da  kullanılmakta…

İçinde  CCD  bulunan  her  bir “ iPhone”da   kullanılan “Forth”  bilgisayar  dili,  başlangıçta, Kitt  Peak  Gözlemevindeki   36-inçlük  teleskop  için  geliştirildi.  Halen kargo  şirketi   FedEx,  bu  teknolojiyi kargo  paketlerinin    izlenmesinde  kullanmakta…!

ABD  firması   “AT&T”nin kullandığı  “IRAF”  yazılımı,  bilgisayar  sistemlerini analiz etmek  için,   ABD’deki “Ulusal  Optik  Gözlemevi” (National Optical Astronomy   Observatory)  tarafından  geliştirildi…

Bugün, tıpta, fotoğrafçılık  alanında  ve  endüstride  yaygın  şekilde kullanılan   Kodak  (marka)  film, Güneşi  gözleyen  gökbilimciler  tarafından  geliştirildi…

Uzaya  yerleştirilen  teleskoplar, benzer  teknoloji  ve  donanımı  kullanan, savunma  amaçlı  uyduların  gelişmesine  katkıda  bulundu…

Küresel  Konumlama  Sistemi (GPS),  gerçek  pozisyonları  belirlemek  için,   gökyüzünde  nisbeten  sabit  duran, quasar  veya  galaksi  gibi  çok  uzaktaki  gök  cisimlerini  referans  alır…

X-ışını  kaynaklarının  görüntülenmesi  sahasında  geliştirilen teknoloji,  bugün,  nükleer  füzyonların izlenmesinde kullanılmakta…

Bugün  tıpta   “CAT  scanner”  ve  “MRI”  cihazlarında  kullanılan manyetik rezonans  görüntülemenin dayandığı  olan  “aperture  synthesis”  tekniği  radyo  astronomi  sahasında  geliştirildi…  (“Aparture synthesis” tekniği,  tek  bir  görüntü elde  etmek  için  birçok  teleskop  görüntüsünün  birleştirilmesidir…)

 Gökbilimi  önce  yarışı,  sonra  da,  işbirliğini  gerektirdi…  Bu  işbirliğinin  kökleri 1887’lere  kadar  gider… Gökbilimciler,  1887’de,  bir  gök  haritası  hazırlamak  için, teleskop  görüntülerini  bir  araya  getirdiler…

Gökbilimi  sahasında  geliştirilen  “X-ışını   ile  belirleme”   sistemi   ve  Mars  görevi  için  geliştirilen  “kromatograf”, bugün,   havaalanlarında  bagajlarda  patlayıcı  araştırması  için  kullanılmakta…

*

Gökbilimi eğitiminin en  önemli  sebebi,  astronominin yaşadığımız  dünya  üzerine doğal  merakımızı gidermek için “nereden  geldik”,  “dünya  nasıl  yaratıldı”…”dünya  dışı  yaşam  var  mı”…sorularına  cevap  araştırmasıdır…    Astronomideki  her  bir  gelişme, bu  sorulara  cevap  bulabilmek  için insanları  birbirine  yaklaştırmaktadır… Gelişmiş  teknolojiler, karmaşık  CCD’ler  ve  daha  büyük,  yerde  konuşlu/uzayda-konuşlu,  teleskoplarının kullanımı  ile, evrenin  ilk  oluşum  evresine  doğru  yapılan  araştırmalarda ve  başka yaşanabilir  dünya  araştırmalarında  bugün  varılabilen  sonuç  “yıldız  tozundan”  yaratılmış  olduğumuzdur…

Astronomi   insanlara  iki  zıt  şeyi  sürekli  hatırlatır…  Bunlardan  birincisi,  evrenin  sonsuz  büyüklükte  olduğu  ve bizim  evrende  çok  az  önemli  olduğumuzdur…  Diğeri  ise, yaşamın  çok  ender  ve çok kıymetli  olduğudur…  Göründüğü  kadarıyla,  Dünya  gibi  harika  bir  ev   çok  sık ortaya  çıkmamaktadır… 

“Ulusal  Radyoastronomi  Gözlemevi”nden (National Radio Astronomy Observatory)  Dave  Finley’e  göre:  “VLA, VLBA  ve NRAO   gibi  büyük  teleskopların/gözlem  araçlarının  geliştirilmesinin amacı  evrenin “temel”  araştırmasıdır… Bu  araştırma  insanlığın  sorabileceği  en  büyük  sorulardan  olan  “evren  nasıl  doğdu ?”…”gerçekten  doğdu  mu ?”… “ne  kadar  büyük?”…”nasıl  sona   erecek ?”…”sona  erecek  mi?”  sorularına  cevap  aramak  için…” 

Gökbilimciler   evren  hakkındaki  yeni  keşifleri  paylaşırken,   bilim,  edebiyat, tarih, müzik  ve  sanat gibi,  milyonlarca  insanın  entellektüel  yaşamını zenginleştirir… Medeniyetin  doğuşundan  beri, astronomi  insanlığın  gelişimi  için  önemli  basamakları  sağladı… Takvim  ve  zamanın  takibi  insan  yaşamına  astronomiden  girdi… Bugünün  matematiğinin  çoğu astronomi  araştırmalarının  sonucudur… Trigonometriyi  icadeden  Yunanlı  bilim  insanı  Hipparcus   bir  gökbilimciydi… Logaritmanın kullanımı astronomi  sahasındaki  hesaplama  ihtiyaçlarından kaynaklanmıştı…  Modern  bilimin  ve mühendisliğin temeli olan   cebir (calculus)  Isaac Newton  tarafından, astronomi  hesaplamaları  için  icadedilmişti…

Astronominin  sağladığı  seyrüsefer  teknikleri  denizci  ve  havacıların  Dünyayı  dolaşmasını  mümkün  kıldı… Bu  teknikler  bugün  Güneş  Sisteminin  uzay  araçlarıyla  araştırmasında  kullanılmakta… Astronomik  hesaplama  ihtiyacı  ilk  bilgisayarların  geliştirilmesini  tetikledi…  Gökbilimcilerin   belirlediği kütleçekimi  ve  yörünge  dinamiği  sahasındaki  temel  bilgiler  mevcut  olmadan, bugün,  günlük  seviyede kullanılan haberleşme  ve  meteoroloji  uydularının  geliştirilmesi  mümkün  olamazdı…  Radyo astronomların  geliştirilmesinde  liderlik yaptığı  düşük  gürültülü  telsiz  alıcıları  uydu  ile  iletişim  endüstrisinin  gelişmesini  sağladı…

Astronomlar  tarafından  geliştirilen “görüntü-işleme” (image-processing)  teknikleri,  bugün,  tıpta  çok  yaygın bir  şekilde  kullanılmakta… Astronomların daha  hassas ve  etkili  gözlem/algılama  aracı  ihtiyacı mekanik,  elektronik  ve  bilgisayar  sahasındaki  geliştirmeleri  tetiklemekte…

Göründüğü kadarıyla, astronomi   insan  gelişimine  daha  çok  katkılarda  bulunacak  gibi…Uçaktan  transistöre, telsizden lazere,  yirminci  yüzyıldaki  geliştirmeler madde  fiziği  ve  enerji   üzerine  temel  bilgi  artışıyla  mümkün  olabildi… Astronomi, evrenin  sunduğu ortamları  Dünya  üzerinde kolayca  oluşturulamayacak  doğal  laboratuvarlar  olarak  kullanmaktadır…

Astronomi  ulusların eğitimi  için çok  önemli  bir  eğitim  hizmeti  de  sağlamaktadır… Heyecan  verici  bir  görsel  bilim  olarak  astronomi,   amatör   gökgözlemcilere kolayca  erişilebilir kaynaklar sonmaktadır… Astronomi  her yıl   binlerce  gencin bilimsel merakını  tetiklemektedir… Bu genç  nesil,  kısa  bir  süre    sonra,  astronominin  matematik, fizik, kimya, jeoloji, mühendislik  ve bilgisayar bilimi  gibi, neredeyse  tüm fiziksel  bilimlere  katkılar  sunduğunu  öğrenecektir…

Bu  ve  diğer alanlardaki  bir  çok profesyonel   bilim  insanı   mesleğine  ilk  adımını   astronomi vasıtasıyla  atmıştır… Dünyanın  bugünkü  “pazar  alanı”nda,   rekabetçi  bir  ulus  bilim  insanlarının bilimsel  okuryazarlığı (scientific  literacy)   temel  seviyede  bilmesini  yeterli görmemektedir… Astronomi, evrendeki   alışılmadık  objelerin  varlığının  bilinme  heyecanını  da  tattırarak, bilimsel  temel  bilgilerin  çok  daha  geniş bir  insan  topluluğuna aktarılmasını  sağlamaktadır… Astronomi, tarih  boyunca, teknolojik  ilerlemenin  köşetaşı  oldu…Gelecekte  de  çok  daha  büyük  katkıları olacak…Astronomi   tüm  insanlığa,  zihni  zorlayan  ve  bi  o  kadar da  eğlenceli evrende,  yerimizin  doğal  hissini  sunar…

İnsanlar   tarih  boyunca   okyanus  yolculuklarını  gerçekleştirmek  için,  bitkileri  ekecekleri  dönemleri   belirlemek  için  ve  nereden  geldikleri  hususundaki  soruları  cevaplamak  için  gökyüzüne  baktı… Astronomi  insanların  gözlerini  açan, Evrendeki yeri  hususunda algı  oluşturan  ve Dünyaya  bakışı  şekillendiren bir  disiplin…  Bilim insanı  Copernicus’un  Dünyanın  Evrenin  merkezi  olmadığını ileri  sürmesi bir  devrimi  tetikledi…  Bilim,   inanç  dünyası   ve  sosyal dünya   bu  yeni  görüşe  uyum  sağlamak  durumunda  kaldı…  Astronomi  insanların  Dünyayı  algılama  biçimi  üzerinde  daima önemli  etkilerde  bulundu…  Erken kültürler   kozmik  objeleri   Tanrılarla  ilişkilendirdi; gelecekte  yaşanacak  olayları   anlamak  için  bu  objelerin gökyüzündeki  hareketlerini  izledi…Bugün   astroloji  olarak  adlandırılan  ve  bugünkü   astronominin katı  gerçekleri  ve  pahalı  enstrümanlarından  ayrı tutulan  bu  saha, yine  de, insanlığın  (bilimden  biraz  uzak) bir   bölümü  tarafından  kabul  görmekte…! 

Bugün, Dünya   üzerine  anlayışımız  gelişirken, yıldızları  ve onların  etrafındaki  gaz  ve  toz  kütlelerini oluşturan  maddelerin  insan (ve  diğer  canlı)  bünyesindeki maddelerle  büyük  benzerlik  göstermesinin  anlaşılması  ile  birlikte, insanlar  ile  evren arasındaki  bağ   daha  da  güçlenmekte…  Evrenin derinliklerinden  elde  edilen  görüntüler, ürkütücü olmaktan  çok,  insanlara daha  çekici  görünmekte…

Halen insanlık   ve   evren  hakkında  cevaplanamamış  birçok  soru  mevcut   olmakla   birlikte,  bunlara cevap  bulmayı  hedefleyen  birçok  araştırma  bilim  insanları  tarafından  sürdürülmekte…   Bu  soruları  sormak  ve  onlara  cevap  aramak  insan  olmanın  doğal  bir  sonucu…1999’da,  kimya  dalında  Nobel  Ödülü  kazanan  Ahmed Zewali, astronominin  ve   genelde “ temel  araştırma”nın  tanımlanmasındaki  zorluğu şu  şekilde  ifade  etmişti:   “Bilgiyi  muhafaza etmek  kolaydır.  Bilgiyi  transfer  etmek  de  kolaydır.  Fakat, yen  bilgi üretmek , kısa dönemde,  ne  kolay  ne  de  kazançlıdır.  “Temel” (fundamental)  araştırma  uzun  vadede  kazanç  sağlar  ve  onun  kadar  önemli  olarak,  toplumun kültürünü mantık  ve  temel  doğru  ile  zenginleştiren  bir kuvvettir…”

Açlık,  fakirlik, enerji  yetersizliği  ve  küresel  ısınma  gibi   kısa  vadeli  sorunlarla  yüzyüze bir  Dünyada   kaynakların  bir  bölümünün  astronomiye  ayrılmasının  haklılığı, bazı  insanların  zihninde soru  işaretlerine  yol  açabilir… Yapılan  birçok  araştırma  sonunda,  bilim  eğitimi, araştırma  ve teknoloji  geliştirmeye yapılacak  yatırımların sadece  ekonomiklik  sahasında  değil, kültür  sahasında da  büyük  kazanımlar  sağladığı  ve ülkelerin  krizleri  aşmasında  yardımcı olduğu belirlenmiştir…  Bir  ülkenin  veya  bölgenin bilimsel ve  teknolojik  gelişmesi  “*insan gelişim   indeksine” (human  development  index)   sıkı  sıkya  bağlıdır… (*Truman  tarafından  1949’da  önerilen;   ömür  beklentisi  ile  eğitim  ve  gelir  ölçüsü …)

Astronominin ana  katkıları sadece  teknilojik  ve  tıp  sahasındaki   uygulamalar   olmayıp   insanların  ufkunu  açan  gelişmelerdir…  Astronomi insanlığın  hayatı  idamesini  geliştirecek araştırmalara katkıda bulunur…Güneşin  Dünya  iklimi  üzerine  etkilerinin  araştırılması  astronomi  sayesinde  mümkün olmaktadır… Bunlara ilave  olarak, Güneş  Sisteminde mevcut olan ve  Dünya  için  tehdit  oluşturabilecek gök  cisimlerinin  araştırılması  ve  belirlenmesi,  yine,  astronomi  sayesinde  mümkün  olabilmektedir…

Genç  nesile  astronomi  eğitimi  verilmesi  büyük  önem  taşımaktadır…İlköğretimde  astronomi-ilişkili eğitim  aktivitelerine  katılanların  kariyerlerini  bilim  ve  teknoloj  sahalarında  sürdürmeleri  ve  bu sahalarda   ürün  ortaya  koymaları,   araştırmalarla  ortaya  konmuş,  bir  gerçektir…   

Astronomi   toplum  ile  doğrudan etkileşimi  olan  ve  Dünyada  topumlararası  işbirliğini   güçlendiren   birkaç   bilim  alanından  biridir…  ABD’li  gökbilimci  Carl  Sagan,  astronominin  topluma basit  ve  çok  önemli  bir  katkıyı  nasıl  yapabileceğini,  “The  Pale  Blue  Dot”  adlı  kitabıyla,  gösterdi:   Dünyanın  Güneş  Sistemindeki  yerini   (ve kırılganlığını)  göstererek…

Fransız  matematikçi   ve  fizikçi  Henri   Poincare, 1905’te  şöyle  demişti:  “ Astronomi  çok  pahalı  bir  bilim  sahasıdır,  ama,  bize  tabiatı  anlamamızı  sağlayan  bir  sezgi  (soul)   sunar”…

Bilim  insanları yaptıkları  gözlemler sonunda  evrenin  düzenini (regularities)  belirledi…Bu  ortak  özellikler  daha sonra evrenin  yasalarının  tohumlarının  tanımlanmasını  mümkün  kıldı… Gökbilimci  Edwin  Hubble  şöyle  demişti: “Evrendeki  yasa  ve  düzenin   ilk  kavramları (notion)    gökyüzünde  bulundu… Aynı   prensipler  gökyüzünden  Dünyaya  sürüklendiğinde   önce  Fizik  Bilimi, daha  sonra  diğer  bilim  dalları,  birbiri  ardına  doğdu…”.  Astronominin  Evren  laboratuvarının kullanılabilmesi  için  araçlar  sunması  sayesinde,  daha  önce  hayal  bile  edilemeyen,  nükleer  enerji  için  düşünce  dünyasının  kapıları açıldı…  Astronominin   insanlığa  yaşam  ve  onun kaynağı  hususunda  da  birşeyler  öğretmesi bekleniyor…

Astronomi  ve  ilişkili  alanlar,  temel  sorulara (fundamental  questions)  cevap  veren  ve  bilimsel yaratıcılığı  tetikleyen,   bilim  ve  teknolojinin  öncülleridir…  Gerçi  astronomi,  kısa zaman  aralığında,    topluma  nadiren  fayda sağlar… Astronominin  kullandığı yüksek  teknoloji  ve  metotların  uzun  vadedeki  yaygın  uygulamaları   toplum  için  esas  farkı  yaratır…

Yararlanılan  Kaynaklar:

http://www.universetoday.com/106302/how-astronomy-benefits-society-and-humankind/

http://www.deepastronomy.com/astronomy-education-01.html

http://wiki.answers.com/Q/Why_is_it_important_to_study_astronomy

http://www.jas.org.jo/asarab.html

https://blogs.stsci.edu/livio/2012/04/23/why-astronomy/

http://arxiv.org/abs/1311.0508

 

 

 

%d blogcu bunu beğendi: