“Scholz’s Yıldızı” (Sistemi; Temsili).
(Kaynak: Michael Osadciw/University of Rochester/Universetoday.com)
“Neandertal” insanların sona yaklaştığı ve “modern” insanın ise henüz günyüzüne çıkmaya başladığı dönemde, kısaca, bundan 70 000 yıl kadar önce, Güneş Sisteminden bir “çift-yıldız” geçti…! Spacedaily.com’da (ve diğer bazı kaynaklarda) 17 Şubat 2015’te yayımlanan bir habere göre, Güneş Sisteminin “yakınından (gerçekte içinden…) geçen” bir çift-yıldızın belirlendiğini duyuruldu…! ABD’li, Avrupalı, Şili’li ve Güney Afrika’lı bir grup astronom Güneş Sisteminin sınırı olan Oort Bulutu içinden 70 000 yıl önce geçen bir “sönük” yıldız çiftini belirledi…
Yapılan hesaplara göre, Güneşe en yakın yıldız olan “Proxima Centauri”nin bulunduğu mesafenin (4.2 ışık yılı) beşte birinden geçtiği hesaplanan bu yıldız-çiftinin ana yıldızına “Scholz’s Star” adı verildi… (Astronom Ralf-Dieter Scholz bu yıldızı 2013’te keşfetti…) Astronomlar bu yıldız çiftinin şimdi 17-23 ışık yılı uzaklıkta olduğunu belirledi…
Araştırmacılara göre, bu yıldız sistemi 70 000 yıl önce Güneş Sisteminin dış sınırını oluşturan Oort Bulutunun kenar bölgesinden, diğer bir ifadeyle, Güneşten 52 000 AU (0.8 ışık yılı) uzaktan geçtiğini belirledi… Araştırmacılar, bu ve benzeri yıldızların Oort Bulutunun içinden geçerek, bulutun bu bölgesinde, çok az miktarda da olsa, mevcut olan kuyruklu yıldızı harekete geçirdiğini ve unların bir kısmını Güneşe doğru yönlendirmiş olabileceğini düşünüyor… (Ocak 2015’te Güneşin etrafından dolanan kuyruklu yıldız “Lovejoy” Oort Blutundan gelen bir kuyruklu yıldızdı… )
Güneş Sisteminin sınırı – Oort Bulutu.
(Kaynak: NASA, Michael Osadciw/University of Rochester, Illustration-T.Reyes/Universetoday.com)
Gökbilimciler, uzun periyodlu (Oort Bulutu kökenli) kuyruklu yıldızların Güneşe yönelmesini açıklarken, bunların, bölgeden geçen yıldızlar tarafından tetiklenmiş olabileceğini de ileri sürmekteydi… Ancak, yeterli kanıt gösterilememesi sebebiyle, bu öngörü biraz zayıf kalmaktaydı… “Scholz’s Yıldızı”nın keşfi bu sahadaki kanıt eksikliğini gidermesi açısından önemli…!
Yapılan gözlemlerde, “Scholz’s Yıldızı”nın, Dünyaya nisbeten yakın olmasına rağmen, gökyüzünde gözlenen hareketinin (tangential motion) çok küçük olması gökbilimcilerin dikkatini çekti… Bu yıldızın Dünyadan uzaklaşma yönündeki (radyal) hareketi ise oldukça büyüktü… Bu durum bu sistemin geçmişte (ki, bu süre 70 000 yıl olarak hesaplandı…) Güneş Sisteminin içinden (veya yakınından) geçmiş olduğu anlamına geliyordu…
Araştırmacılar, Güneş Sisteminin yakınından geçen yıldız olarak, bugüne kadar yıldız HIP 85605’i belirlemiş, bu yıldızın tekrar geri gelmesi için 240 000-470 000 yıl gerektiği hesaplanmıştı… Araştırmacılar, yaptıkları yeni hesaplarla HIP 85605’in 200 ışık yılı uzaklıkta olduğunu ve Oort bulutuna gelecekte yaklaşamayacağını da belirlediler…
2013 yılında belirlenen “Scholz’s Yıldızı” (WISE J072003.20-084651.2) sönük bir “kızıl cüce”… Bu yıldızın “kahverengi cüce” olan bir arkadaşı da mevcut…”Kahverengi cüceler” Güneşten çok küçük fakat Jüpiterin on veya daha fazla katı kadar büyük, sönük gök cisimleri… Araştırmacılar her 100 000 yılda bir, bir yıldızın Güneş Sisteminin yakınından geçebileceğini, “Scholz’s Yıldızı” kadar yakından geçişin ise dokuz milyon yılda bir olabileceğini hesaplıyor… “Scholz’s Yıldızı” sisteminin 3-10 milyar yıl yaşında olduğu hesaplandı…
Bilim insanlarına göre, “M-sınıfı” (M-class) bir yıldız olan “Scholz’s Yıldızı”nın (kütlesi Güneşin yüzde onbeşi kadar…86 Jüpiter kütlesinde…) başta Samanyolu Gökadası olmak üzere, Evrende en fazla bulunan yıldız tipi… Yol arkadaşı olan Kahverengi Cüce de (T5 tipinde ve 65 Jüpiter kütlesinde…) Samanyolunda bolca bulunan bir tür gök cismi… Ancak, sönük olmaları sebebiyle, gözlenmeleri oldukça zor…
Güney Afrika’daki “Southern African Large Telescope (SALT)”ı ve “Las Companas” Gözlemevindeki (Şili) Magellan Teleskobunu kullanan araştırmacılar, “Shutz’s Yıldızı”nın açısal ve radyal hızlarını ölçerek, yörüngesinin Güneş Sisteminden (veya yakınından) geçtiğini belirledi…
Bilim insanları, “Scholz’s Yıldızı”nın herne kadar parlaklığı 11. Kadirden bir yıldız ise de, manyetik olarak aktif olduğu belirlenen bu gök cisminin, yüzeyinde meydana gelebilecek patlamaların ve gaz fışkırmalarının, onun parlaklığını bin kat yükseltebileceğini düşünüyor… Dolayısıyla, ilkel insanlar (70 000 yıl önce) bu yıldızı parlaklığı değişen yeni bir yıldız olarak görmüş olabilir…
“Schultz’s Yıldızı”, mevcut durumda, Güneş Sisteminin 21 ışık yılı yakınındaki bölgede yer alan yüz yıldızdan biri… Yapılan hesaplar onun, yüzde doksansekiz olasılıkla, Güneşin 52 000 AU yakınından (Oort Bulutunun dış bölgesi) geçtiğini gösteriyor… Bu yıldız (çifti) halen güney yarıkürede, “Monoceros” takımyıldızı içinde…
“Scholz’s yıldızı”nın keşfi, 1984’ten beri devam eden bir tartışmayı alevlendirebilir…! Plentolojistler David Raup ve Jack Sepkoski, o tarihlerde, daha sonra “Nemesis” adı verilen sönük bir cüce yıldızın, yirmialtı milyon yıllık periyodlarla Güneş Sistemine girerek, Dünyayı ve diğer gezegenleri bombalayan kuyruklu yıldız yağmurlarına yol açtığını ileri sürmüştü...
Güneşten 95 000 AU kadar uzaklaşan “Nemesis” Dinozorların yok olması başta olmak üzere, canlıların yok oluşuna (mass extinction) sebep olmaktaydı… Yine de, yakın tarihlerde yapılan araştırmalar “Nemesis”in varlığı için yeterli kanıt sağlayamadı…
Yakın gelecekte yapılacak yeni araştırmalar belki “Nemesis”in izinin bulunmasını sağlayabilir…
Yararlanılan Kaynaklar:
http://www.universetoday.com/119038/a-star-passed-through-the-solar-system-just-70000-years-ago/
http://www.spacedaily.com/reports/Close_Encounters_of_a_Scholz_Kind_999.html
http://earthsky.org/space/roaming-star-system-a-near-miss