New Horizons üzerinde RTG (Siyah kısım).
(Kaynak: NASA/KSC/Universetoday.com)
Uzayda Güneş enerjisiyle (ışığıyla) yolculuğun bir sınırı mevcut… Bu sınır Ana Asteroid Kuşağı (Main Asteroid Belt) ile sınırlı…
Jüpiter ve ötesine gönderilen araçlar, ısıtma ve elektrik ihtiyaçları için nükleer yakıtla enerji sağlayan enerji kaynaklarını beraberinde taşıdılar…
Araçların üzerindeki bataryalar, tekrar şarj edilemedikleri sürece, birkaç günle sınırlı olarak elektrik sağlayabildi… Bunların son yıllarda en fazla ses getiren örnekleri Rusyanın Phobos-Grunt uydusu ile ESA’nın Philea aracı oldu… Phobos-Grunt, Güneş panelleri açılmadığı için Dünya yörüngesinden ayrılamadı.. Philae’nin hikayesi ise bu sitede detaylı anlatılmakta…
Birkaç hafta sonra Plüton’a ulaşması beklenen New Horizons aracı da, elektrik ve ısıtma için enerjisini Radyoizotop Termonükleer Jeneratör’den (Radioisotope Thermoelectric Generator- RTG) sağlamakta…
Nükleer enerjinin, bir silah olarak, kullanılmasının “gayrı-insani” tarafı ile Nükller Enerji santralı kazalarının ürkütücü faturalarının yanında, uzayda uzak-mesafe yolculuklarına imkan sağlaması, uzay meraklıları için, sevindirici ve vazgeçilemez bir durum… Nükleer yakıtın uzay araçlarında kullanılmasının hikayesi “Universetoday.com” sitesinde 25 Haziran 2015 tarihinde yayımlanan bir yazıda ele alındı…
Nükleer silahların gücünün anlaşılmasından sonra, bu güçten uzay ortamında yararlanılması hususunda bazı “ilginç” projeler de ortaya atıldı… Bunlardan biri “Proje A119” (Project A119) idi… ABD’nin eriştiği gücün Sovyetlere gösterilmesi için Ay’da atom Bombası patlatılması…!
Bir başkası ile, atom bombası patlatarak yıldızlararası yolculuk yapabilecek uzay aracı, “Orion Projesi” (Project Orion)…
Gerek ABD ve gerekse Sovyetler, bu silahlara 1967’de sınırlandırma getirilmesinden önce, uzayda nükller silah patlatma testleri de gerçekleştirdi… Güney Pasifik bölgesinde 1962’de gerçekleştirilen “Starfish” testi bunlardan biriydi…
Enerji üretimi için RTG kullanılan ilk uzay aracı, 1961 yılında fırlatılan Transit-4A uydusuydu… Daha sonra fırlatılan ABD uydusu Transit-5BN-3 ve Sovyet uydusu Kosmos 954, nükller yakıtlarıyla atmosfere geri dönünce, bazı tartışmalara (ve filmlere ) da konu oldu…
Plutonyum kullanan RTG’ler Ay’a iniş modüllerinde de kullanıldı… Apollo 13’ün Ay modülü “Aquarius” üzerindeki RTG ile Dünya atmosferine girdi…
Çevreciler, 1997’deki Cassini Aracı fırlatılışı da dahil, RTG taşıyan uzay araçlarının fırlatılışını sürekli protesto etti…
Bir nükleer RTG Plütonyum-238’in radyoaktif-bozunması esnasında ortaya çıkan ısıyı kullanır… Yarılanma ömrü 87.7 yıl olan bu element saniyede kilogramı başına 560 watt’lık enerji de üretir…
Nükller silahlarda kullanılan Plütonyum-239’un üretim sürecinde Plütonyum-238 de üretilmekteydi…Ancak, ABD Plütonyum-239 üretimini 1989’da durdurdu… Bu sebeple, Mars Laboratuvarı Curiosity’de kullanılan RTG için Pu-238 Rusya’dan satın alındı…!
Yakın gelecekte gerçekleştirilecek uzay uçuşlarında RTG kullanılmaya devam edilecek görünüyor.. Yine de, RTG’nin kullanılmadığı, elektrik enerjisinin güneş panelleriyle sağlandığı araçlar da derin uzaya gönderildi… 2016 yılında Jüpitere varması beklenen “Juno” aracı bunlardan biridir…
Yararlanılan Kaynaklar:
http://www.universetoday.com/120950/a-brief-history-of-nukes-in-space/
https://en.wikipedia.org/wiki/High-altitude_nuclear_explosion
One thought on “Nükleer enerji uzay araçlarında ne zamandan beri kullanılıyor…? (A Brief History of Nuclear Eneergy Usage in Space…)”
Yorumlar kapalı.