James B. Steele tarafından, Vanity Fair dergisinde 9 Kasım 2015 tarihinde yayımlanan bir makalede, havayolu uçaklarının bakımı hususunda bazı “rahatsız edici gerçekler” (disturbing truth) açıklandı…!
Bu yazıda, ABD’deki büyük havayolu şirketlerinin uçak bakımlarının El salvador, Meksika ve Çin gibi, FAA Sertifikalı sınırlı sayıda personel istihdam eden bakım kaynaklarına transfer ederek, (uçuş emniyeti açısından) sakıncalı bir durum yaratıldığına dikkat çekildi…
Yazara göre, son on yıllık dönemde, ABD’nin büyük havayolu firmaları yolcu uçaklarının büyük bakım hizmetlerini binlerce kilometre uzaklıktaki (gelişmekte olan), bakım personeli İngilizce diline yeterince vakıf olmayan ülkelerden sağlamakta (offshoring) … Tabi ki, işçiliğin ucuz olması (tasarruf) sebebiyle… !
Yazarın önemli bir iddiası (veya tespiti), bu denizaşırı bakım tesislerini (ve haliyle, bakım personelini) denetlemesi gereken FAA’in artık bunu başaracak kaynak ve personelinin mevcut olmaması…!
FAA’in mevcut kurallarına göre, bir uçak bakım teknisyeninin FAA Sertifikası alabilmesi için “konuşulan (güncel) İngilizceyi okuyabilmesi, yazabilmesi ve anlayabilmesi” gerekli… Ancak, yazara göre, denizaşırı ülkelerdeki uçak bakım personelinin bu kriteri karşılaması pek mümkün görünmüyor… Yine yazarın araştırmasına göre, İngilizce-yeterlilik şartlarını karşılayanların bakım personeli toplamına oranı El Salvador’da sekizde bir, Çin’de otuzda bir…! Bu durum, ABD’deki bakım tesislerinde tersine imiş… (Sertifikalılar sertifikasızlardan çok daha fazla…)
Yazarın tespitine göre, ABD’nin sınırları dışında olan FAA sertifikalı bakım tesisi sayısı 731… Bunların tümünde çalışan bakım personelinin ne kadar sertifikalı olduğunu takip edebilmek, cevabı kolay bir soru gibi görünmüyor…
FAA denetlemeleri için bakım tesislerinin binlerce kilometre uzakta olması problemin parçalarından sadece biri… Diğer ülkedeki bir bakım tesisini denetleyebilmek için, yazara göre, FAA’in ilgili ülke yetkililerini bu ziyaretten haberdar etmesi (vize alması) gerekiyor… Bu durum da, FAA’in “sürpriz ziyaret yapma” şansını ortadan kaldırıyor…!
*
2011 yılında, “Air France”a ait bir A340 Çin’de bir büyük bakım gördükten sonra, kanadına takılması unutulmuş 30 civata mevcut olmadan, beş gün uçmuş..! (Bu bakım hatası Boston’da tespit edilmiş..)
Bir başka olayda, Air France’in Çin’de bakım gören başka bir uçağı’nın (B747) uçuşu bakım esnasında yanıcı bir boya ile boyandığının farkedilmesi üzerine durdurulmuş…!
2013 yılında, Çin’de bakım gören bir A 380 (Air France), bakımı takibeden ilk ticari uçuşunda, bakım hatası ilişkili sebeplerle, Azor adalarına zorunlu iniş yapmış… (Air France, bu arızaların Çin’de yapılan bakımlarla ilişkili olmadığını savunmuş…)
Yazıda, denizaşırı bakım tesislerinde gerçekleştirildiği anlaşılan başka bakım hataları da örneklenmiş…
2015 yılı başında, American Airlines bakım personeli, Çin’de bakım gören uçaklarda belirledikleri ve yönetime (sürekli) bildirdikleri bakım hataları üzerine, yönetimin kendilerini cezalandırması sebebiyle, işyeri hakkında dava açmış (contended in a lawsuit)… Mahkeme bu davayı (iddiayı) düşürse de, FAA konuyu (şikayetleri) halen incelemekteymiş…
Yazara göre, denizaşırı kaynaklardan bakım hizmeti alınmasının yanında, ABD’deki havayollarının bir kısmı, bazı bakımları sertifikasız, işçiliği yeterli kalitede olmayan veya İngilizce lisanına yeterince vakıf olmayan personel istihdam eden bazı (yerli) özel sektöre yaptırmakta… (Yazar, bu konularda FAA’e yöneltilen sorulara FAA’in cevap vermediğini söylüyor…)
Yazara göre, görünen o ki, FAA (istemeden de olsa) denizaşırı bakım tesislerini denetleme sorumluluğunu havayolu firmalarına devredecek (yıkacak) görünüyor…
FAA’in Singapur’daki denetim ofisinde, 2013 yılında, 100 kadar bakım tesisini denetlemekle görevli altı personel mevcutken, bugün bu sayı “sıfır”lamış…!
*
“Aviationweek.com”da 16 kasım 2015 tarihinde yayımlanan bir makalede: “Vanity Fair’deki makale sadece “propaganda” için mi yazılmış” diye bir soru soruldu…! (Ve, haliyle, cevabı da verildi…)
Bu “karşı görüş” yazısında, Vanity Fair’de yayımlanan makalede sorulan temel sorulara doğrudan muhatap olunmadan, ABD Sivil Havacılığının emniyetli bir dönem geçirdiği vurgulanarak, FAA’in önceki Bakım Menajeri Carol Giles’in görüşleri özetlenmiş…
Giles, kısaca, FAA’in olaydaki rolünü (ve sorumluluğunu) yeterince sorgulamadan, FAA_Havayolu_Bakımcı ilişki (sorumluluk) zincirine dikkati çekmiş… FAR part 121’i hatırlatarak, uçakların (kaliteli) bakım sorumluluğunun Havayolu Firmalarında olduğunu hatırlatmış…
Karşı görüş yazısı, ABD’deki uçak bakım tesislerinin işgücü istihdamına ve ekonomiye katkıları vurgulanarak bitirilmiş… (“Kömür çıkaracaksan, yüzünün kirlenmesini göze alacaksın…” demek istenmiş, sanki…!)
Son sözü söylemeden, ülkemizin de, gerek sivil ve gerekse askeri uçakların (en azından motorlarının) bakım/onarımı için “deniz-kıta aşırı” kaynak olma yolunda ilerlediğini ve bunun “küreselleşen dünyada” biraz da-kaçınılmaz bir gelişme-olduğunu belirtelim…
Yine de, Yeşilköy Havalimanının (ve arkasından da Sabiha Gökçen’in) yolcu uçaklarına verdiği hizmetlerde rekorlar kırmakta olduğu beyanlarını dikkate aldığımızda, bu uçakların –alt seviyede de olsa- bakım ihtiyaçlarının karşılanmasında altyapının durumunu da sorgulamak, herhalde, gerekir…
Durum tespiti için James B. Steele’yi davet etsek, acaba, faydası olur mu …?
Yararlanılan Kaynaklar:
http://www.vanityfair.com/news/2015/11/airplane-maintenance-disturbing-truth
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.