Bu soru sorulduğunda akla gelen kazalardan biri, “Proteus Airlines Flight 706” kazası…!
Bu kaza 30 Temmuz 1998 tarihinde meydana geldi… Quiberon Körfezi üzerinde…Bu kazada iki uçaktaki toplam 15 kişi hayatını kaybetti… Beechcraft 1900D tipi bir uçakla Cessna 177RG tipi bir başka uçak havada çarpıştı… Hem de günlük güneşlik bir günde…!
Tarifeli uçuş için Lyon Satolas Hava Meydanından (Fransa), iki pilot yönetiminde, Lorient-Lann Bihoué Hava Meydanına gitmek üzere havalanan Beechcraft, Vannes Hava Meydanından (Meucon, Fransa) havalanan Cessna ile Quiberon Körfezi üzerinde çarpıştı…
706 uçuş numaralı Beechcraft Lyon–Saint-Exupéry Hava Meydanından mahalli saatle 12:21’de havalandı… Uçuşun yetmişinci dakikasında, uçuş ekibi Lorient Kulesine “uçuş rotasından biraz ayrılarak, Quiberon Körfezine doğru yönelme izni istedi… Bunun sebebi, bu körfezde demirlemiş bulunan ve Fransada inşa edilmiş en büyük yolcu gemisi olan “SS Norway”i yolculara göstermekti… Bu talep yolculardan birinden gelmişti…! Kokpitteki ses kaydedici kaydı bunu gösteriyordu…!
Bu esnada, Cessna da, aynı bölgeye bir mahalli uçuş için yaklaşmaktaydı…
Uçuş ekibi başlangıçta denize göre 1100 metreye alçalma izni aldı… Aletli uçuşu bırakarak, geminin etrafında, önce 760 metreye, daha sonra da 610 metreye alçalan bir dönüş hareketi başlattı…
Bu sırada Quiberon’daki “Uçuş Bilgi Merkezi” ile temasta olan Cessna Pilotu da 910 metreden 460 metreye alçalacağını bu merkeze bildirdi…
Gemi gözlemini tamamlayan Beechcraft ekibi, saat 13:57’de, Lorient Uçuş Kulesine, meydana doğrudan yaklaşma izni istedi…
Bu görüşmeden bir dakika kadar sonra da Cessna, Beechcraft’a sağ tarafından çarptı… Her iki uçak da körfezin sularına gömüldü…!
Yapılan incelemede, Cessna’nın “Transponder”ının (uçakların Hava Trafik Kontrolun radar ekranında görünmesini sağlayan cihaz…) kapalı olduğu anlaşıldı… Pilot uçağında mevcut olan bu cihazı uçuş boyunca kullanmamıştı… O tarihte, görerek uçuş şartlarında bu cihazın, küçük uçaklarda, açık tutulması bir zorunluluk değildi…! Bu sebeple, Lorent Uçuş Kulesi Cessna’nın bölgede uçmakta olduğundan zamanında haberdar olamamıştı…!
Diğer taraftan, Cessna Pilotu başka bir telsiz kanalını kullanmaktaydı… Bu sebeple Uçuş Kulesinin Beechcraft’la yaptığı telsiz konuşmalarını da duyamamıştı…! Beechcraft’ın körfez üzerinde olduğundan habersizdi…!
Beechcrfat Pilotları, gerçekleştirdikleri 360 derecelik sola dönüş esnasında, sağ-yukarı taraflarından yaklaşmakta olan Cessna’yı görememişlerdi…! Sağ taraflarında kalan Güneş de görebilmeyi biraz daha güçleştirmişti…
Bu kaza daha sonra bir Televizyon Serisine konu oldu…: “Deadly Detour”; Temmuz 2016’da yayımlandı… Televizyonda bugünlerde de tekrar gösterimde…
İkinci kaza, Havacılık Tarihinin en büyüğü…
27 Mart 1977 günü iki Boeing 747 Kanarya Adaları içindeki İspanyol adası Los Rodeos (Şimdiki adı: Tenerife North) Hava Meydanı pistinde çarpıştı…!
Meydana gelen bu kazada 583 kişi hayatını kaybetti…! Meydana gelmiş en büyük havayolu kazasıydı…
“Gran Canaria” Hava Meydanında patlatılan bir bomba bu hava meydanına planlı birçok uçuşun Los Rodeos’a yönlendirilmesine sebep olmuştu… Yönlendirilen bu uçaklardan ikisi de “KLM Flight 4805” ve “Pan Am Flight 1736” idi…
Bu trafik sıkışıklığı sebebiyle, birçok uçak “Taksi Yolu”na parkedilmiş, bu sebeple, Taksi Yolu tıkanmıştı… Gran Canaria’nın uçuşa açılması beklenirken, aksilik bununla kalmamış, Los Rodeos Hava Meydanı derin bir sisle kaplanmış ve görüş kısıtlanmıştı…
Cran Canaria uçuşa açıldığında, taksi yolu tıkalı olduğu için, kalkış pozisyonu almak üzere, her iki Boeing 747’nin de tek olan pist üzerinde aynı anda manevra yapmaları gerekmişti…!
Bu yoğun sis ortamında, ne hareket eden uçakların pilotları birbirini, ne de, Uçuş Kulesindeki görevliler onları görebildi…!
Bu Hava Meydanında bir radar mevcut olmadığından, Uçuş Kulesindeki Hava Trafik Kontrolu görevlisinin onların pozisyonunu ancak telsiz konuşmalarından takip (tahmin) etme imkanı vardı…
KLM uçağının Kaptan Pilotu, kalkış izni almadan uçağı hızlandırdı…Yardımcı Pilotla Uçuş Kulesi arasında geçen konuşmayı “uçuşa başlama izni alındı” şeklinde değerlendirmişti…!
Kısaca, KLM uçağı kalkışa başladıktan saniyeler sonra, Pan Am uçağının pisti henüz terkedememiş olduğu görüldü… Ancak, KLM Pilotlarının tüm gayretine rağmen bu çarpışma önlenemedi…!
Yapılan incelemede KLM’nin Yardımcı Pilotunun standart olmayan bir şekilde ( “We’re at take off”… ) konuşma yapmasının da bu kazaya katkıda bulunduğu değerlendirildi…!
Yapılan incelemede, ayrıca, her iki kazanın da ana sorumlusu durumunda olan Pilotların oldukça tecrübeli olduğu anlaşıldı…
“Uçuş Tecrübesi” bu kazaları önlemeye yetmemişti…!
Yararlanılan Kaynaklar:
https://en.wikipedia.org/wiki/Proteus_Airlines_Flight_706
https://en.wikipedia.org/wiki/Tenerife_airport_disaster
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.