Bir misketin sabit duran ve dönen platformlar üzerinde hareketleri.
(Kaynak: Wikipedia)
Rahmetli Barış Manço, televizyon dizisi “Barış Manço ile Dünya Turu” kapsamında, 1989’da, Ekvatora da (Kenya) gitmişti… Bu bölümde, izleyicilerin oldukça ilgisini çeken “bilimsel” bir deneyi de tanıtmıştı… Ekvator’un “suyun dönme yönü” üzerine etkisi…!
Kısaca, bu deneyde, bir kabın içindeki su, kabın dibindeki bir delikten, Ekvator çizgisinin hemen kuzeyinde saat yönünde, Ekvator çizgisinin hemen güneyinde ise saat yönünün-tersi yönde girdap oluşturarak akmaktaydı… Haliyle, kaptaki su, tam Ekvator çizgisi üzerinde iken ise, bu kaptan bir girdap oluşturmadan boşalmaktaydı…
Barış Manço, tedbirli davranarak, bu işin bilimsel açıklamasına girmedi… Bugün, iyi de ettiğini söylemek mümkün…!
Birçok kişi, Barış Manço’nun bu televizyon gösterisi sayesinde, akan suyun Ekvatorun farklı tarafında farklı davranış gösterdiğini-deneysel olarak-gözlemiş oldu…
Peki, işin bilimsel tarafı neydi…?
Araştırmacılar, suyu farklı yönde döndürmeye zorlayan fiziki olayın “Coriolis Kuvveti” nden kaynaklandığını söylüyor…
“Coriolis Kuvveti”, ilk defa olarak, 1900’lü yılların başında, Fransız ordusunda topçu subayı olan, matematikçi, Gaspard-Gustave de Coriolis tarafından, yayımladığı eseriyle bilim dünyasına tanıtılmış…
Yapılan gözlemlerde, Dünyanın değişik bölgelerinde ortaya çıkan ve değişik şekilde adlandırılan “dönel fırtına bulutları”nın (tayfun, siklon; typhoon, hurricane, cyclone) Dünyanın kuzey ve güney yarıkürelerinde farklı yönlerde döndüğü bilinmekte…
Bilim insanı Coriolis’i bu konuyu araştırmaya iten sebep, top mermilerinin hedefleri tutturamaması…! Coriolis bu başarısızlığın arka planında fiziki bir olayın (etkinin) olabileceğini düşündü ve araştırdı… Bu sebep, daha sonraki dönemde “Coriolis Etkisi” veya Coriolis Kuvveti” olarak adlandırılan bir etkiydi…! Kısaca, Dünyanın sabit olmayıp, bir dönme hareketi yapıyor olması sebebiyle, topçu hedeflerinin de, Dünya ile birlikte hareket etmekte oluşu… Yani, “kabahat” topçuda, topta veya mermide değildi… Hedefteydi… Sanılanın aksine, “hedef” sabit durmamaktaydı…!
Su, neden girdap yaparak döner…?
Araştırmacılar, bu durumun (olayın) Dünya üzerindeki cisimlerin farklı (yörüngeye teğet) hızlarda hareket etmesinden kaynaklandığını söylüyor… Bu durum, pikapta dönen bir plağın üzerine konmuş iki sineğin farklı hızlarda dolanması durumu… Merkeze uzak konumdaki sineğin hızının yakın konumdakinden daha büyük olması…Bu iki sineğin, komunlarını ve hızlarını değiştirmeden, bir çöp üzerine tranfer ettiğimizi düşündüğümüzde, bu çöpü döndürmeye çalışan bir moment ortaya çıkacaktır… Kısaca, girdapları tetikleyen moment…!
Sabit bir yüzey üzerinde iken itilen bir misket merkezden dışa doğru, düz bir doğru üzerinde hareket eder… Aynı deney, bu defa dönen bir platform üzerinde yapılırsa, misket, eğri bir yörünge üzerinde ilerler…
Dünyanın kutupları ile Ekvator bölgesi arasında hareket eden rüzgarlar, bu durumdan etkilenerek eğri yörüngeler üzerinde hareket eder…
Kuzeyden güneye doğru ateşlenen topun mermisi hedefin sağına, güneyden kuzeye doğru ateşlenen topun mermisi de, hedefin soluna düşer… (Doğudan batıya doğru ateşlenen topun mermisi hedefin önüne, batıdan doğuya doğru ateşlenen topun mermisi de, hedefin arkasına düşer…)
Dünya üzerinde hareket eden hava akımlarının, izledikleri bu “hareket yönüne bağlı” olan farklı yönelmeleri, hava girdaplarının güney yarıkürede “saat yönünde” (clockwise), kuzey yarıkürede ise “saat yönünün tersine” (counterclockwise) dönmesine sebep olur… Ekvator bölgesi üzerinde ise, “dönen” hava akımları (dönen bulutlar) oluşmaz…!
Barış Manço’nun gösterdiği su-girdapları deneyine tekrar dönersek…
Bu deneylerde, su girdabının Ekvatorun güneyinde “saatin-tersi yönde” döndüğü… kuzeyde ise “saat yönünde döndüğü” gösterilmekte ve söylenmekteydi…
Bu gösterim ve açıklama, daha kontrollu ortamlarda yapılan deneylerle…biraz çelişti…!
Yukarıda da belirtildiği üzere, girdapların dönme yönü kuzey-yarıküre’de saatin tersi yönünde… Güney-yarıküre’de ise saat yönünde olmalı…!
Yine de, araştırmacılar, “Corious Kuvveti” her ne kadar “fiziki bir gerçek” ise de, bunun yerçekiminin milyonda biri kadar (küçük) olabileceğini hesaplıyor… Kısaca, bu etkinin Ekvator çizgisinin birkaç metre uzağında kendisini bu kadar açık bir şekilde göstermesinin pek gerçekçi olmadığı düşünülüyor…
Yani…, işin içinde-biraz-kandırmaca var…! Kullanılan su kabından… başlayan bir kandırmaca…!
Neticede, tabiat, Barış Manço için dahi olsa, hareket kanunlarını değiştirmez…!
Bu noktada, sayın Manço’nun (ruhunun) hoşgörüsüne sığınarak, şunu söylememiz gerekiyor:
“Hayır…Hayır… Yüzbinkere hayır… İnanmıyorum sana…!”
Yararlanılan Kaynaklar:
http://www.cnbc.com/2016/10/07/heres-why-hurricanes-spin-counterclockwise-in-the-north.html
https://en.wikipedia.org/wiki/Coriolis_force
https://www.youtube.com/watch?v=wgmaYvVI_Sw
https://www.youtube.com/watch?v=ihv4f7VMeJw
http://www.ems.psu.edu/~fraser/Bad/BadCoriolis.html
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.