OMC-1’deki patlama.(Mavi madde yaklaşırken, kırmızı madde uzaklaşıyor.)
(Kaynak: ALMA (ESO/NAOJ/NRAO), J. Bally; B. Saxton (NRAO/AUI/NSF); Gemini Observatory/AURA/blastr.com)
Blastr.com’da Phil Plait tarafından 11 Nisan 2017 tarihinde yayımlanan bir habere göre, Orion Bulutsusunda (Orion Nebula) 1300+ 540 yıl önce meydana gelen çoklu-yıldız çarpışması çok güçlü bir kozmik patlamayı tetikledi…!
Yeni bir araştırmada, Orion Bulutsusunda belirlenen yeni bir obje yakın geçmişte meydana gelen muazzam bir patlamayı işaret ediyor…!
Süpernova olarak adlandırılan patlamaların, yıldızların “birincil” yaşamlarının son safhasında meydana geldiği düşünülmekteydi…
ALMA Gözlemeviyle, Orion Bulutsusunda yapılan son gözlemler, bazı patlamaların yıldızların ölümüyle değil, doğumuyla ilişkili olabileceğini gösterdi…!
1840 yıl kadar önce meydana gelmiş bir patlamanın kalıntısı üzerinde gerçekleştirilen bu gözlemler, araştırmacılara yıldız-doğumunun da şiddetli ve patlayıcı (explosive) bir süreç olabileceğini düşündürdü…
Araştırmacılara göre, Orion Takımyıldızı içinde, 1300 ışık yılı uzaklıkta olan ve “yıldız üretim fabrikası” olarak nitelenen Orion Molecular Cloud 1’de (OMC-1) Güneşin yüzlerce katı bir kütleye sahip olan gaz bulutunun, kendi kütleçekimi etkisiyle çökelmesinden sonra, erken yıldızlar (protostar) oluşmaya başladı…
Zamanla, bu yıldızların bazıları, büyük kütleli erken yıldızların çekiminin de etkisiyle, “Ortak Kütlemerkezi”ne (Kaynak X; Source X) doğru çekilmeye başladı… Çarpışmanın yol açtığı bir patlama yakın çevredeki yıldızların ve gazın saniyede 150 kilometrelik bir hızla yıldızlararası uzaya saçılmasına yol açtı…
Araştırmacılar, bu patlamanın Güneşin on milyon yılda üretebileceği bir enerjiyi açığa çıkardığını hesaplıyor…
Atacama Large Millimeter/submillimeter Array (ALMA)’yı kullanan, John Bally (University of Colorado, USA) başkanlığındaki bir araştırma grubu, meydana gelen bu patlama kalıntısının bir havai fişek (firework) patlaması görünümünde olduğunu belirledi…!
Araştırmacılara göre, çok yoğun yıldız kümeleri içinde ortaya çıkan büyük kütleli yıldızlar yörüngelerde karmaşaya yol açabilir… Bazı yıldızlar birbirine çarpışacak veya birleşecek kadar yaklaşabilir ve birbirine çok yakın “ikili-yıldızlar”ı (tight binaries) oluşturabilir, ya da, birbirlerini yıldız kümesinin dışına itebilir… Benzer şekilde, 1840 yıl önce, kütleçekimi etkisiyle, dört yıldız biraraya gelmiş olabilir…!
Bunlardan ikisi çarpışmış veya birbirlerinin çok yakınından dolanan yörüngelere yerleşmiş olabilir…Bu sayede ortaya çıkan kütleçekimi enerjisi diğer iki yıldızın sistemin dışına itilmesine sebep olmuş olabilir…
Yakın geçmişte, bu patlama bölgesinden kaçan bir yıldızın saniyede 55 kilometre hızla bölgeden uzaklaşmakta olduğu belirlenmişti… Bunun kaçışının arka planında, sadece radyo-dalgası yayımlamasıyla belirlenebilen ve yavaş hareket eden bir “ikili” (binary) sistemin olduğu anlaşılmıştı…
Varlığı birkaç on yıldır bilinen ve “Becklin-Neugebauer Objesi” olarak adlandırılan başka bir yıldız da, “Kaynak X”ten ters yönde ve yarı hızla uzaklaşan bir başka gök cismiydi…
Araştırmacılar, yıldızların hareket hızlarının ortak merkezi işaret ettiğini düşünüyor…
Merkezden 1840 yıl kadar önce itilmiş olan bu yıldızların, beraberinde, doğumevini saran gaz kütlesiyle birlikte hareketlendirilmiş olması gerekir… ALMA ile gerçekleştirilen gözlemlerde, gazın da saniyede 150 kilometre hızla hareket etmekte olduğu belirlendi…!
“Kaynak X”i keşfeden, Kevin Luhman (Penn State Üniversity), yakın geçen iki yıldızın birleşmesi durumunda yıldızların dış katmanlarındaki gazın bu patlayıcı süreçte uzaya saçılabileceğini düşünüyor…
ALMA gözlemlerinin Doppler yöntemiyle gerçekleştirilen hız ölçümlerinde (Doppler shift), toplamda Güneşin kütlesinin sekiz katı kadar olduğu hesaplanan bu madde saçılmalarının (streamers) merkezden saniyede 20-150 kilometre hızlarla uzaklaştığı belirlendi… Araştırmacılar, bunun bir patlamadan beklenen bir durum olduğunu söylüyor…
Bu dört yıldızdan biri olan “BN”nin Güneşin 16-25 katı kadar bir kütleye sahip olduğu belirlendi… İkincisi olan “Source I” 10-12 Güneş kütlesinde… Üçüncüsü, “Source n” ise 3-6 Güneş kütlesinde…
Bu üç yıldızın yönü ve hızları geriye doğru izlendiğinde, 1840 yıl kadar önce, birbirlerinin oldukça yakınında yer aldıkları anlaşılıyor…!
Araştırmacılara göre, ortamdaki gazı çevreye saçan her ne idiyse, bu üç yıldızı da savurmuş olmalı…! Bu gazı ve yıldızları savuran enerjinin 1048 erg olması gerektiği hesaplanmış… Güneşin onmilyon yılda açığa çıkaracağı enerji…!
Büyük kütleli bu üç yıldızın genç ve OMC 1’de doğmuş yıldızlar oldukları düşünülüyor… (Büyük kütleli yıldızların ömrü kısa olmakta…) OMC 1, bulutsunun yıldız doğumunun en fazla gerçekleştiği, malzemece zengin bölgesi… OMC1 yıldız karşılaşmalarının sıkça yaşanabileceği bir yoğun bölge…
Araştırmacılara göre, “Source 1” ikili-yıldız sistemi (binary)… Yüksek bir yörüngesel enerjiye sahip olan bu ikilinin yakınından üçüncü bir yıldız geçtiğinde, bozulacak yörünge dengesi sebebiyle, yıldızlardan birinin yüksek hızla, yörünge dışına fırlatılması mümkün… Bu durumda, fırlatmaya sebep olan yıldızın da ters yönde savrulması gerekir…!
Araştırmacılar, yıldız “BN” ve “Source I”de gözlenen durumun bu senaryoya uyduğunu düşünüyor…
Bu her üç yıldızın da genç olması, onların etrafında malzeme diskinin hâlâ mevcut olmasını olası kılıyor… Çarpışma sürecinde ortamdaki gazın da etrafa saçılması olası…
Araştırmacılar, yüksek hızla itilen maddenin OMC içindeki soğuk gaz içinden geçerken fotoğrafta görünen madde akımlarını (streamer) oluşturduğunu düşünüyor… (Yüksek hızlı bir patlama görüntülerinde gözlenen durum…)
Yararlanılan Kaynaklar:
http://www.spacedaily.com/reports/ALMA_captures_dramatic_stellar_fireworks_999.html
http://www.skyandtelescope.com/astronomy-news/alma-captures-stellar-fireworks-orion/