Keşfedilen  öte-gezegen sayısı dörtbini  aştı…! (Exoplanet  findings…amounts to 4,034…!)

Keşfedilen  gezegenler.

( NASA/Ames Research Center/Natalie Batalha/Wendy Stenzel/space.com)

Space.com’da, Sarah  Lewin  tarafından, 19 Haziran  2017  tarihinde  yayımlanan  bir  habere  göre, NASA’nın Kepler  aracıyla  keşfedilen  öte-gezegen (exoplanet)  sayısı  dörtbini  aştı…  Son  dönemde  keşfedilen  216  gezegenin on  tanesi,  yıldızlarının “sıvı  su  barındırabilir” (habitable)  bölgesinde  yer alan, Dünya-büyüklüğünde  gezegenler…

Kepler  gözlem  uydusuyla  belirlenen 4034  gezegenin 2335’i, başka  gözlem  araçlarıyla  da  doğrulandı. Diğerleri, henüz,  doğrulanmayı  bekliyor…

Kepler  tarafından  bugüne  kadar  varlığı  belirlenen  Dünya-büyüklüğünde  50  gezegenden    otuzunun  varlığı (gerçekliği)  başka  gözlem  araçlarıyla  da  doğrulandı…

Kepler  aracıyla, uzaya  2009’da  gönderilmesinden  sonra, dört  yıllık  görev  süresi  içinde, Cygnus (Kuğu)  Takımyıldızı  içindeki  dar  bir  bölgede  gezegen  araştırması  yapıldı… Kepler  aracı, ilk  görev  süresini 2013’te  tamamladıktan  sonra, halen, ikinci  (uzatılmış) görevini (K2)  sürdürmekte…

Kepler  aracı, “önünden  geçme” (transit)  metoduyla, yıldız  ışığındaki  azalmaları  izleyerek,  gezegen  araştırmakta…

Kepler  tarafından  son  dönemde  belirlenen  gezegenlerden  biri  olan  (Kepler  Objesi)  KOI 7711  Dünyanın 2.6  katı  bir  çapa  sahip… Ait  olduğu  yıldızından  Dünyanınkiyle  kıyaslanabilir  miktarda  ışık (radyasyon)  almakta…

Bugüne kadar,  Kepler  aracıyla 200 000  kadar  yıldız (ışığı)  incelendi…

Araştırmacılar, NASA’nın 2018’de  uzaya  göndermeyi  planladığı “Transiting Exoplanet Survey Satellite”  gibi  araçların kullanılmaya  başlanmasıyla, keşfedilen  gezegenlerin  yapısal  özelliklerinin  daha  iyi  anlaşılabileceğini, doğrudan  görüntülenebileceğini  düşünüyor.

İlk  öte-gezegen  keşfi 1992’de  duyurulmuştu… Bir  Pulsarın  yörüngesinde  dolanan  gezegen… Bir “ana-akım  yıldız” ( main-sequence star) yörüngesindeki  bir  gezegenin  varlığının  doğrulanması  ise 1995’te  gerçekleşti…  Araştırmacılar,  o  günlerden  bugüne  çok  yol  aldı… Yine  de, uzay  meraklılarının  beklentisi  daima  önde  gitti… Astronom Percival  Lowel’in  Marsta  zirai  su  kanallarını  görmesi  gibi, öte  gezegenlerde “tüten  bacaların”  gözlenmesi  umuldu…!

Ancak,  bilim  geliştikçe  ve uzayın  gerçekleri  hakkında yeni  bilgiler  edinildikçe,  bu  beklentilerin  pek  kolay  ve  çabuk  karşılanamayacağı  anlaşıldı…

Bugüne  kadar  net  olarak  anlaşılan, Samanyolu’nun  öte-gezegenlerle  dolu  olduğu… İncelenen  çok  küçük  bir  uzay  bölgesinde  dörbinden  fazla  gezegen  mevcut  ise, gökadanın  tamamında milyarlarcasının  mevcut  olacağını  hesaplamak  zor  değil…  Yine  de, keşfedilen  gezegenlerin  sayısının  hızla  artması, başka  yaşamların  varlığının  belirlenmesini  kolaylaştırmıyor…  Sadece, neden  varolamayabilecekleri  hususundaki  bilgileri detaylandırmayı  sağlıyor…

Sonuç olarak,  “öte-gezegenler  ve  uzayda  başka  yaşamlar”  konusu, Hümeyra’nın  şarkısında  söylediği  gibi…, biraz, “çözdükçe  dolaşıyor”…!

 

 

 

Yararlanılan Kaynaklar:

https://www.space.com/37242-nasa-kepler-alien-planets-habitable-worlds-catalog.html