Güneşin iç yapısı.
(Kaynak: SOHO (ESA & NASA)/ syfy.com)
Güneş…Dünyaya en yakın yıldız…!
Bu sebeple Güneş, ayrıntıları en fazla bilinen yıldız…
Yine de, Güneş’in her şeyini bilmek mümkün olamadı… Her geçen yılda yeni birşeyleri öğrenilmekte…!
Phil Plait, syfy.com’da yayımlanan haberinde Güneş hakkındaki yeni bir keşfi duyurmuş…Güneşin çekirdeğinin dönüş hızını… Bu hız, Güneşin dış yüzeyinin dönme hızının dört katı…!
Bir yıldız olan Güneş plazma adı verilen bir gaz topundan oluşmakta… Plazma, maddenin, atomlarının elektronlarından bir kısmını veya tamamını kaybettiği bir durum…
1.4 milyon kilometre çapındaki güneşin merkezindeki sıcaklığın 15 milyon santigrad derece, basıncın ise yüzmilyarlarca atmosfer olabileceği hesaplanmakta… Bu ortamda Hidrojen atomları Helyuma dönüşmekte…! Bu esnada açığa çıkan çok yüksek enerji de Güneşin yüzeyine ulaşarak, yüzeyden ışık olarak yayılmakta…
Güneşin içindeki Hidrojenin Helyuma dönüştüğü, Güneşin çapının beşte biri (280 000 Km; Dünya-Ay mesafesinden biraz kısa) kadar büyüklükteki bu ortama Güneşin çekirdeği adı verilmekte…
Amatör bir gözlemci dahi, bir dürbün veya küçük bir teleskopla, Güneşin gaz küresinin dönmekte olduğunu gözleyebilir…Çekilecek Güneş fotoğraflardan animasyon yaparak ve Güneş lekelerini izleyerek… (Güneşe, özel gözlük / filtre kullanmadan, çıplak gözle bakmanın tehlikeli olduğunu tekrar belirtelim…!)
Gerçekte, Güneşin ekvatorundaki dönme hızı ile kutup bölgelerindeki dönme hızı birbirinden oldukça farklı… Ekvatordaki dönme periyodu 25 gün iken, kutup bölgelerinde 35 gün kadar (differential rotation) … Bu durum atmosferi olan / gazla kaplı olan tüm gök cisimlerinde benzer…
Güneşin çekirdeği ile gaz yüzeyi arasında kalan bölgeye “convective zone” adı verilmekte… Tencerede kaynayan su gibi, sıcak madde yukarı çıkarken, soğuk madde aşağı batmakta…
Güneş plazması içindeki binlerce madde hücresi bu şekilde hareket ederek, çevresindeki diğer maddeyi de hareketlendirmekte…
Bu madde hareketi ses dalgaları gibi, basınç dalgalarına sebep olmakta… (Gerçekte, ses dalgaları basınç dalgalarıdır…!)
Güneşin yüzeyine ulaşan bu basınç dalgaları yüzeyde titreşmelere sebep olur…Bu titreşimler ölçülebilir…!
“Helioseismology” adı verilen bilim dalı, bu titreşimlerin ölçümünden hareketle, Güneşin içinde neler olduğunu anlamaya çalışmakta…
Bu basınç dalgaları (p-waves) Güneşin yoğun iç bölgelerinde çok hızlı hareket ettiğinden, Güneşin çekirdeğinin nisbeten yavaş hareketine karşı duyarlı olamamakta…Çekirdeğin dönme hızını belirlemede doğrudan kullanılamamakta…
Ancak, Güneşin çekirdeğinde ortaya çıkan ve “gravity wave” adı verilen, Einisteinin Gravitasyon Dalgalarından oldukça farklı bir şey olan, kütleçekimi etkisiyle oluşan dalgalar (g-waves; deniz dalgasının yükselip alçalması…) bazı veriyi sağlamakta…
Bilim insanları, p-dalgalarının etkisi altında hareket eden çekirdeğin g-dalgaları ile etkileşerek, ölçülebilir bir davranış gösterdiğini belirlemiş…!
NASA ve ESA’nın (Avrupa Uzay Ajansı) ortak projesi olan Güneş gözlem uydusu SOHO ( Solar and Heliospheric Observatory ) p-dalgalarını ölçebilmekte… Bu uydu ile 16.5 yıl süresince toplanan verinin analizinden, araştırmacılar, g-dalgalarının p-dalgaları üzerindeki etkisini belirlediler…! Sonuç: Güneşin çekirdeği gaz yüzeyinden çok daha hızlı dönmekte…
Bu son araştırma hız farkının mertebesini ortaya koydu… Yoksa, çekirdeğin gaz yüzeyden daha hızlı döndüğünü tahmin etmek için SOHO’lara gerek olmamalı…!
Yararlanılan Kaynaklar: