Prof. Gregory Snow Kozmik Işın Parçacık Dedektörü ( Pierre Auger Observatory ; Argentina) önünde.
(Kaynak:spacedaily.com)
“Kozmik Işınlar”ın kaynağından bahsetmeden önce, bunların ne olduğunu hatırlayalım…
Kozmik Işınları “Evren Işınları” olarak da adlandırmak mümkün… Astronomların “Kozmos” ( Cosmos ) adlandırmasını, Samanyolu Gökadasının ötesine ulaşan bir uzay hacmi olarak algılamak işi kolaylaştırır… Kısaca, gerçekten “derin uzay”…
Kozmik Işınlar, esas olarak, bu derin uzayda yaratılan ışınlar… Daha doğru bir ifadeyle, bu ortamda hızlandırılan, genelde kaynağı (hızlandırıcısı) henüz bilinmeyen, atomaltı (sub-atomic) parçacıklar…
Yine de, bunların bir kısmının kaynağının yıldızlar olduğu bilinmekte… Haliyle, Güneşimiz de bir kozmik ışın yaratıcısı ve hızandırıcısı…!
Kozmik ışınlar, Proton gibi, tek bir atom-altı parçacık olabildiği gibi, Helyum çekirdeği gibi, birlikte hareket eden, proton-nötron parçacık gruplarından da oluşabilmekte… Bu gruba “Alfa” (α) parçacığı denmekte…
Kozmik ışınların uzayda hangi koşullarda oluştuğu tam olarak anlaşılamadı… Bilinen, bu ışınların yüklü parçacıklardan oluştuğu ve Dünya üzerinde elde edilemeyecek, çok yüksek enerjilere sahip olduğu…. Bu güne kadar ölçülen en yüksek enerji tek bir parçacık için 3×1020 elektronvolt (Yaklaşık 50 Jül)…
Güneş kaynaklı kozmik ışınları diğerlerinden ayıran temel özellik, bu denli yüksek enerji seviyelerine çıkamamaları…
Kozmik ışınlar birincil ve ikincil olmak üzere, iki sınıfta incelenmekte… Birincil kozmik ışınlar doğrudan yer yüzüne ulaşan çok yüksek enerjili parçacıklar… Ancak kimi kez, kozmik ışın atmosferden geçerken atmosferdeki gaz atomlarıyla çarpışmakta… Bu durumda parçacık reaksiyona girerek başka parçacık haline gelmekte… Takiben yere ulaşan kozmik ışınlara ikincil kozmik ışın denmekte… İkincil kozmik ışınların enerjileri, doğal olarak, daha düşük…
Birincil kozmik ışınlar genellikle hidrojen veya helyum çekirdeklerinden oluşur. Hidrojen çekirdeği yani proton kozmik ışınların yüzde doksanını, helyum çekirdeği, yani alfa parçacığı (α) ise yüzde dokuzunu meydana getirir. Bütün diğer çekirdekler ve elektronlar ise geri kalan yüzde birini oluşturur.
Buna karşılık, ikincil kozmik ışınlarda farklı bir dağılım vardır ve ikincil kozmik ışınlarda lityum, berilyum ve bor gibi doğada az bulunan bazı atom çekirdeklerine de rastlanır.
Spacedaily.com’da, 22 Eylül 2017 tarihinde yayımlanan bir habere göre, onsekiz ülkeden dörtyüz araştırmacıdan oluşan bir bilim insanı grubu, bazı kozmik ışınların Samanyolu Gökadasının ötesinden geldiğini, kısaca, kaynağının Samanyolu’nun dışında olduğunu belirledi…!
Bu araştırmada kullanılan veri, 1600 Parçacık Dedektörü ve teleskop seti kullanan, Arjantin’deki “Pierre Auger Gözlemevinde” ( Pierre Auger Observatory ), on iki yıl süren bir çalışmayla toplanmış…!
Astronomlar, Kozmik Işınların izini sürerek Kozmik Işın kaynaklarını araştırmakta… Ancak, bunun kolay bir iş olmadığı söyleniyor… Kozmik Işınlar, elektrik yüklü” (şarjlı) parçacıklar olduğundan, içinden geçecekleri manyetik alanlardan etkilenmekte…! Küçük miktarlarda da olsa, yollarını değiştirmekte…
Araştırıcılar, çok az sayıda tespit edilse de, çok yüksek enerjili Kozmik Parçacıkların, Gökadaların merkezinde var olduğu düşünülen çok büyük Kara Delikler tarafından tetiklendiklerini düşünüyor…
Kozmik Işınlar, gerçekte, canlı dokusunda hücre mutasyonuna da sebep olan tehlikeli ışınlar…!
Amy Blanchet’in spacedaily.com’da 24 Eylül 2017 tarihinde yayımlanan yazısında, bu ışınlardan korunmanın hiç de kolay olmadığına dikkat çekilmiş…
NASA’nın İnsan Araştırmaları Programı (Human Research Program) kapsamında, Kozmik Işınların Marsa gönderilmesi düşünülen insanlar üzerindeki olası etkileri araştırılmakta…
Uzay ortamında maruz kalınacak radyasyon Dünya yüzeyinde maruz kalınandan oldukça farklı…Dünyanın manyetik alanı ve kalın atmosferi Güneşten gelen Kozmik Işınları saptırarak veya etkisini azaltarak, Dünyalıları büyük ölçüde korumakta…
Uzayda maruz kalınan radyasyon, uzay aracı yapısına ve/veya insan dokusuna çarptığında yeni parçacıkların (ve yeni tip, ikincil radyasyonun) ortaya çıkmasına sebep olmakta…
NASA’daki bilim insanları, Kozmik Işın radyasyonuna ilave olarak, uzay ortamında tetiklenecek ikincil radyasyonun insan sağlığı için çok daha tehlikeli olacağını söylüyor…!
Sonuç olarak, Marsta Matt Demon’un “gübreleme tekniği” ile patates yetiştirebilmek mümkün görünse de, uzay insanlarının bunları yiyecek “ağız tadları” mevcut olmayabilir…
Bu sitede daha önce de vurguladığımız gibi, Marsa gitmek için valizleri toplamada acele edilmemesinde fayda var…
Stephen Petranek ne derse desin…!
Yararlanılan Kaynaklar:
http://www.spacedaily.com/reports/Study_confirms_cosmic_rays_have_extragalactic_origins_999.html
https://www.wikiwand.com/tr/Kozmik_%C4%B1%C5%9F%C4%B1n
One thought on “Kozmik Işınların kaynağı neresi…? ( Cosmic Rays’ origin…?)”
Yorumlar kapalı.