Luna 23’ün LRO ile alınan görüntüsü.(D: İniş modülü. A: Aydan kalkış modülü)
(Kaynak: NASA/Wikipedia)
ABD ve Sovyetler Ay araştırmaları kapsamında, 1959-1974 döneminde Aya birçok araç gönderdi. İlk giden araçların görevi Ayın yakınından geçmeyi başarmaktı. Bu görev başarıldıktan sonraki görev Ayı tutturabilmekti. Kısaca, çarparak da olsa, Ay yüzeyine araç indirebilmek…
Şüphesiz bu görevin ana amacı Aya bizzat çarpmak değildi… Ay yüzeyinin fotoğraflarını olabildiğince yakından çekebilmek… Bu gerçekleştiğinde aracın Ay yüzeyine çarpması kaçınılamaz bir durum olarak ortaya çıkmaktaydı…
Kısaca, bu fotoğraf çekme olayının, aracın Ay yüzeyine saniyede 2.5 kilometre kadar bir hızla yaklaştığı, uçuşun son onbeş dakikalık bölümünde gerçekleşmesi, daha da önemlisi, çekilen bu fotoğrafların çarpmadan önce Dünyaya gönderilmesinin başarılabilmesi gerekiyordu… Bu amaçla, ABD adına NASA Ranger adıyla, Sovyetler de Zond ve Luna adında programlar gerçekleştirdiler, araçlar gönderdiler.
Daha sonraki safhada Aya yüzeyine inişi hedefleyen araçlar gönderildi. NASA’nın gönderdiği Surveyor araçları ile Sovyetlerin gönderdiği Luna araçlarının bir kısmı bu kapsamdaydı.
ABD Ay yüzeyine robot-araç indirmede Sovyetlerden biraz daha başarılı oldu. Daha sonraki dönemde gerçekleştirilen insanlı Apollo inişleri ABD’nin bu başarısını perçinledi…
Sovyetler Aya inişte epey araç zayiatı verseler de, ABD kadar olamasa da, onların da başarılı olduğunu söylemek mümkün…
Ay yüzeyinde araç indirmek için geniş düzlükler mevcuttu. Ancak, bu yüzeyin neredeyse tamamı kraterlerle doluydu. Apollo inişlerinde, iniş araçlarını astronotlar tarafından kumanda etmek ve iniş bölgelerindeki kraterlerden-zamanla sınırlı olarak-kaçınmak mümkün olsa da, insansız (robot) araçlarda, aracın düzgün bir yüzeye inebilmesi biraz da şansa kalmaktaydı…
Yine de, Ay yüzeyine inişlerde gerek ABD araçlarına ve gerekse Sovyet araçlarına şans yardım etti demek mümkün…
Şüphesiz, şans her zaman yardım etmedi !
Sovyetler, Aydan toprak numunesi getirmek amacıyla Luna 23 aracını 28 Ekim 1974’te fırlattı. Aracın Ayın Mare Crisium (Sea of Crises) bölgesine inişinden sonra, Ay yüzeyini delerek toprak-kaya numunesi alacak ekipmanının çalışmadığı anlaşıldı. Toprak numunesi almak aracın ana bir göreviydi…
Aracın ineceği bölge, aksine beyanlara rağmen, nisbeten düz bir alandı, yine de, kraterlerle kaplıydı… Aracın hasarlanma sebebi üzerine birçok teori üretildi…Ay yolculuğu esnasında bir asteroidin veya Dünya yörüngesinde dolanan bir uzay çöpünün çarpmış olduğu dahi ileri sürüldü…
Sonuç olarak araçla sınırlı iletişimin dışında verimli bir çalışma yapılamadı; araç kaderine terkedildi..
NASA’nın Ay yörüngesinde dolanan LRO (Lunar Reconnaissance Orbiter) aracı, Ay yüzeyinde gerçekleştirdiği “kayıp iniş araçları” araştırması kapsamında, Mart 2012’de, Luna 23’ün iniş alanını da görüntülemeyi başardı… Alınan bu görüntüler incelendiğinde, Luna 23’ün şekli kısmen bozulmuş eski bir kraterin içinde, yana yatmış bir pozisyonda olduğu belirlendi…! Araştırmacılar, aracın inişindeki yüksek alçalma hızı veya yüksek yatay hızı sebebiyle, “tökezleyerek” devrilmiş olabileceği sonucuna vardılar… Aracın, ilk temasını, kendi boyundan biraz daha geniş bir kraterin eğimli yüzeyine yaparak devrilmiş olması da başka bir olasılık olarak göründü…
Sonuç olarak, şans Luna 23’e yeterince yardım etmemişti…!
Yararlanılan Kaynaklar:
Wikipedia