Juno bu defa yırttı…! (Juno saved itself, this time…!)
Juno (temsili)
(Kaynak: NASA/JPL; universetoday.com)
Juno, NASA’nın bir süredir Jüpiterin yörüngesinde dolanan aracı. Jüpiterin bulunduğu ortamı ve atmosferini incelemekte.
Bu araçta, Jüpiter’e ulaşmasından kısa bir süre sonra belirlenen bir ana roket motoru arızası bu arasın planlanan yörüngeye tam olarak sokulmasını engellemişti.
Juno, mevcut yörüngesinde dolanırken, birkaç gün önce, Jüpiter’in gölge (arka) bölgesinden de geçmesi gerekti. Yaklaşık 12 saat kadar süreceği hesaplanan bu ‘karanlıkta kalma durumu’ sebebiyle, Güneş ışığı alamayacağından, bataryalarının boşalması ve aracın çalışmasını süresiz durdurması riski ortaya çıktı.
Evan Gough, universetoday.com’da 3 Ekim 2019’da yayımlanan haberinde, Juno’nun (küçük) iticilerini (thruster) 10.5 saat süreyle çalıştırılarak, onun, karanlık bölgeden geçmesini önleyecek bir yörünge değişikliğinin gerçekleştirildiğini duyurdu.
Bir roket motoru için çok uzun sayılabilecek bu 10.5 saatlik çalışma esnasında 73 kg yakıt (hidrazin)harcandı.
Juno’nun yörüngesi
(Kaynak: NASA/JPL; universetoday.com)
Juno, 2016’dan beri Jüpiter’in yörüngesinde dolanmakta. Jüpiter’in çok yüksek elektromanyetik alanı, yakınına gönderilecek araçların çok iyi hesaplanmış yörüngelerde dolanmasını gerektirmekte. Yüksek radyasyo araçların elektronik ekipmanını rahatça bozabilmekte. Benzer bir olay daha önceki yıllarda gönderilen Galileo adlı araçta yaşanmıştı. Juno’nun bilimsel araştırmalarını gerçekleştirebilmesi için, Jüpiter’in etrafındaki radyasyon kuşaklarının altına alçalması gerekmekte.
Juno’nun üç adet Güneş-panelli kanadından başlangıçta saatte 490 wat’lık elektrik elde edilebilmekteydi. Zamanla, Güneş panellerinin verimi azalınca, bu güç biraz azaldı.
Jonu, yakıt sisteminde belirlenen bir arıza sebebiyle, başlangıçtaki 53 gün-süren yörüngesini önceden planlanan 14 gün-sürecek yörüngeye azaltamamıştı. Araç, bir anlamda, bu 53 gün-süreli yörüngesine hapsoldu !
Juno, Jüpiter yolculuğuna 5 Ağustos 2011’de başlamış, bu araç Jüpiter’in yörüngesine 5 Temmuz 2016’da girmişti; ‘4 Temmuz’u ıskalayarak ! Aracın Jüpiter görevinin Temmuz 2021’de bitmesi bekleniyor.
Yararlanıla Kaynak:
Satürn’ün 20 yeni uydusu belirlendi…! (Saturn’s 20 new moons discovered…!
Yeni uydular (mavi yörüngedelerkiler)
(Kaynak: Carnegie Institution for Science/NASA/JPL-Caltech/Space Science Institute/ Paolo Sartorio/Shutterstock; universetoday.com)
Son haftanın haberlerinden biri de, Satürnün 20 yeni uydusunun keşfiydi.
Morgan Mcfall-Johnsen’in 8 Ekim 2019 tarihli haberinde, eriştiği bu uydu sayısıyla, Satün’nün Jüpiter’i solladığı duyuruldu.
Carnegie Enstitüsü tarafından yapılan duyuruda, Satürnün eriştiği 82 uydusuyla, 79 uydusu olan Jüpiter’i geçtiği vurgulandı.
Araştırma ekibinin başkanı olan Scott Sheppard, gezegenlerin sahip oldukları uydu sayısının (ve bu uyduların yapı ve büyüklüklerinin) bu gezegenlerin nasıl oluştuğunu anlamada önemli bir veri sağladığını söyledi.
Yeni keşfedilen bu uydular 5 kilometre kadar boyda. Bunlardan 17 adedi Satürnün etrafını ters yönlü bir yörüngede dolanmakta. Bunlardan biri, Satün’ün bugüne kadar bilinen en uzaktaki uydusu.
Satürnün etrafındaki uydular, Norse Grubu, Inuit Grubu ve Gallic Grubu gibi gruplar (kaynağı aynı olan gök cisimleri) halinde dolanmakta.
Gezegenbilimciler, her bir grubun daha büyük uyduların parçalanması sonunda oluşmuş olduğunu düşünmekte.
Yararlanılan Kaynaklar:
https://www.sciencealert.com/twenty-new-discoveries-brings-saturn-s-moon-total-to-a-whopping-82
2019 Nobel Fizik Ödülünü evrenbilimi ve gezegen araştırmasına verildi…! (Nobel Physics Prize has given to cosmology and exoplaner research …!)
2019’un kazananları.
2019 Nobel fizik ödülü, fiziki kozmolojideki çalışmaları sebebiyle James Peebles ile, Güneş tipi bir yıldızın yörüngesinde öte-gezegen keşfi sebebiyle Michel Mayor ve Didier Queloz’a verildi.
Yararlanılan Kaynaklar:
https://www.nobelprize.org/prizes/physics/2019/summary/
Uzayda yürüyen ilk kozmonot hayatını kaybetti…! (Cosmonaut who was first to walk in space dies…!)
Robert Z. Peralman tarafından Space.com’da 11 Ekim 2019’da yayımlanan haberde, Uzayda yürüyen ilk insan olan kozmonot Alexei Leonov’un 85 yaşında hayatını kaybettiği duyuruldu.
Leonov, 18 Mart 1965’te, Voskhod-2 aracının dışına EVA ( extravehicular activity) için çıkarak, uzayda araç dışına çıkabilen ilk kişi olmuştu. (‘Uzayda yürümek’ olarak adlandırılan olay, gerçekte, bir serbest düşmedir.)
Leonov, Yuri Gagarin ile birlikte, uzaya gönderilmek üzere seçilen 20 pilottan biriydi. Leonov uzaya iki defa gitti.
Leonov, uzay ortamındayken, uzay giysisinin beklenenden fazla şişmesi sebebiyle, araca geri girişte güçlük yaşamıştı. Neyse ki, giysisi üzerindeki hava tahliye valfini açarak, 12 dakika kadar süren ‘uzay yürüyüşü’nü tamamlayarak, araca geri dönebildi.
Related: Apollo-Soyuz Test Project: 1st U.S.-Russian Spaceflight Pictures
These three stills are from the external movie camera on the Soviet Voskhod 2, which recorded Aleksey Leonov making history’s first spacewalk on March 18, 1965.
Yararlanılan Kaynaklar:
https://www.space.co m/cosmonaut-alexei-leonov-first-spacewalker-dies-at-85.html
Curiosiy, bir zamanlar, Marsın yüzeyinin sığ ve tuzlu göllerle kaplı olduğunu belirledi…! (Curiosity findings suggest Mars once featured dozens of shallow briny ponds…!)
Brooks Hays’ın universetotad.com’da 7 Ekim 2019’da yayımlanan haberinde, NASA’nın Mars gezgini Curiosity, Marsın yüzeyindeki Gale Kraterinde, periyodik olarak suyla dolan ve kuruyan göllerin (pond) varolduğunu belirledi.
B aracın, krater içindeki Mount Sharp yükseltisi eteklerinden topladığı kaya numunelerinin analizinden, bu bölgelerde geçmişte taze su göllerinin mevcut olduğu anlaşıldı. Daha önce farklı bölgelerden toplanan kaya örneklerinden, o bölgede iklimin daha kurak olduğu anlaşılmıştı.
Bu araştırmalar, gezegenin daha önceki devirlerdeki suca-zengin döneminden sonra, yüzeyin kurak ve soğuk bir ortama dönüştüğü anlaşılmış oldu.
Rapin ve araştırma arkadaşları, Curiosity’nin sağladığı veriyi analiz ederek, çökelti kayaları içinde, tuz katmanlarının yanında, hidratlı-mağnezyum sülfat ve kalsiyum içeren kayaları da belirlediler.
Yararlanılan Kaynaklar:
Vensün lav akıntıları ne anlama geliyor…? (What does lava flows on Venus mean …?)
Venüs daima Dünyanın kızkardeşi olarak kabul edildi. Çapı Dünyaya yakın olan ve yüzeyi kayalıklarla kaplı olan Güneşin sıvı su barındırılabilir yörünge bölgesinde olan Venüs’ün yüzeyinde, milyarlarca yıl önce, bir okyanusun bile var olmuş olabileceği düşünüldü !
Ancak, Matt Williams’ın universetoday.com’da 10 Ekim 2019’da yayımlanan haberinde, Ay ve Gezegenler Enstitüsünde (Lunar Plenetary Institute) çalışan bir grup araştırmacının, Venüsün ‘Ovda Fluctus Lava Flov’ bölgesinden alınan radar verisini analiz ederek, Venüsün yüksek arazi bölgesinin granit yerine, bazaltik lav kayasından oluştuğunu belirlediği duyuruldu.
Bu bulgu Venüsün geçmişte bir okyanusunun varolabileceği ve Ovda Ragio bölgesindeki platoların sulu ortamda oluşmuş olabileceği hususundaki düşüncenin geçerliliğini ortadan kaldırdı.
Yararlanılan Kaynaklar:
Lava Flows on Venus Suggest That the Planet Was Never Warm and Wet
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.