Kepler-169c (temsili)
(Kaynak: NASA; spacedaily.com)
Alison Hawkers’in (ARC News) spacedaily.com’da 16 Nisan 2020’de yayımlanan bir haberinde, astronomların, NASA’nın Kepler Uzay Teleskobuyla topladıkları verinin analizinden, Dünya-büyüklüğünde bir öte-gezegeni belirledikleri duyuruldu.
Uluslararası bir araştırma grubu, Kepler’in sağladığı verinin tekrar analizi sonunda gerçekleştirdikleri bu keşifte, yeni gezegenin yıldızının ‘sıvı-su barındırabilir’ bölgesinde (habitable zone) dolandığını da belirlediler. Yıldızların bu bölgesi, kayalık gezegenlerin ve sıcaklık şartları itibariyle, suyun sıvı halde mevcut olabileceği varsayılan bölgeler. Sıvı-su demek, olası, yaşam demek !
Kepler 1649c olarak kaydedilen bu gezegen (Kepler aracının sağladığı veri kullanılarak belirlenen 1649.gezegen demek !), 2018’de toplanan veriden belirlendi. Daha önceki analizde, bilgisayar algoritmaları bu gezegeni fark edememişti !
Dünyadan 300 ışık yılı uzaklıktaki bu öte-gezegenin (exoplanet), gerek büyüklüğü (Çapı Dünyanın 1.06 katı kadar) ve gerekse tahmin edilen yüzey sıcaklığı sebebiyle, Dünyaya oldukça benzediği söyleniyor. (Acaba, oradakiler de Cavit-19 sürecini yaşamışlar mıdır; kaliteli maske bulabilmişler midir ?) Araştırmacılar, bu gezegenin kendi Güneşinden aldığı ışığın (ışık radyasyonunun) Dünyanın Güneşten aldığı ışığın %75’i kadar olacağını da belirledi. (Orada, açık havada çamaşır kurutmak biraz daha zahmetli olmalı ! Ancak, havası yürüyüş yapmak için ideal olabilir. Kış biraz erken gelecek ve biraz uzun sürecektir. Yine de, bunun çaresi var. Atmosferi bolca kirletirseniz, kışın gelişini de geciktirebilirsiniz ! ‘Akıllı medeniyet’te çare çok…!)
Kepler-1649c (temsili)
(Kaynak: NASA; space.com)
Bu gezegen bir Kızıl Cücenin (Red Dwarf) yörüngesinde dolanmakta. Kızıl Cüceler, kendilerine daha yakından dolanan gezegenlere de yaşam hakkı tanıyışlarıyla bilinmekte; yayımladıkları sınırlı ışımalar sebebiyle. Ancak, bunların kötü bir huyları da var; sık sık parlamalar (flare-up) yapmaktalar. Bu da, diğer olumlu ortamlarının yanında, yaşamın barınmasını zorlaştıran bir durum. (Tam siz deniz kenarında güneşlenirken, ‘derhal sığınağa girin’ alarmının çalmaya başladığını düşünün; üstelik önceden belirlenemeyen saatlerde !)
Thomas Zurbuchen, (NASA’s Science Mission Directorate; Washington), bu gibi keşiflerin, her şeye rağmen, Dünya-benzeri gezegenlerin bulunabileceği hususunda ümitleri artırdığını söylemiş. (Biz, yine de, fazla ümitlenmeyin deriz !)
Boyu Dünyanın boyuna yakın olan, TRAPPIST-1f, Teegarden c gibi başka öte-gezegenler de keşfedilmişti. Diğer taraftan, boyu farklı olsa da, yüzey sıcaklığı Dünyaya daha fazla benzeyen TRAPPIST-1d ve TOI 700d gibi başka gezegenler de belirlenmişti. Bu son keşif, gerek Dünyaya boyca-yakınlığı ve gerekse yıldızının sıvı-su barındırabilir bölgesinde dolanıyor olması sebebiyle, yaşam için umut verici bir aday olabilir.
Kepler-1649c, yıldızının çok yakınından dolanması sebebiyle, yörüngesindeki bir dolanışını (yılını) 19.5 günde tamamlamakta. (Orada yaşayacaklar, ‘yıllık izin’ yapmaktan, çalışacak zamanı zor bulacak…!) Astronomlar, Dünya benzeri gezenlerin ve (olası) yaşam bulma şansının Güneş gibi normal yıldızlardan ziyade, Kızıl Cücelerde olduğunu söylüyor. Samanyolundaki Kızıl Cücelerin sayısı normal yıldızlardan çok çok fazla…
Kepler Uzay Teleskobu, gözlemlerini göyüzünün çok küçük bir parçasında, 2009-2013 döneminde gerçekleştirmiş ve topladığı verinin analizinden birçok öte-gezegenin belirlenmesi mümkün olmuştu.
NASA, öte-gezegen araştırmalarını TESS Uzay Teleskobuyla sürdürmekte.
Yararlanılan Kaynaklar:
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.