Pilot trafikte otoyola indi… (A pilot landed on a highway in traffic…!)

ABD’nin Minnesota eyaletinde, 2 Aralık 2020’de küçük bir uçak otoyola acil iniş yaptı…

İnişin ilk safhası oldukça başarılı olarak gerçekleşti, ancak, öndeki aracın sürücüsünün bu inişi farkedememesinin de etkisiyle, uçak, öndeki araçla otoyolu bölen bariyer arasına sığamayınca, sağ kanat ucuyla öndeki araca çarptı… Kontroldan çıkan araç da sola dönerek uçağa çarptı… Gerek uçakta ve gerekse bu araçta hasar oluştu… (Uçaktaki hasar göründüğünden daha ağır olabilir…!)

(Kaynak: bbc.com)

Neyse ki, bu kazada araç sürücüsü ve pilot yaralanmadı…

Bu inişin başarılı olmasının önemli bir sebebi, 52 yaşındaki pilot Craig Gifford’un bir akrobasi pilotu olmasıydı…

Pilotun bu acil inişine bir motor arızasının yol açtığı da söylenmekte…!

Yararlanılan Kaynak:

https://www.bbc.com/news/av/world-us-canada-55184326

SpaceX’in ISS’ye kargo yolculuğu bugün…! (SpaceX’ cargo mission to ISS today…!)

CANLI YAYIM: Fırlatma Saati : TS 19:17… biraz sonra…!

Güncelleme: TS 19:29

Kargo aracı başarıyla fırlatıldı…

Taşıyıcı 1. kademe Roket, Falcon 9, Okyanustaki platforma başarıyla indi…!

………………………

SpaceX, Uluslararası Uzay İstasyonuna kargo (bilimsel, yiyecek, yakıt,…) taşıma yolculuğunu bugün gerçekleştirecek; saat (TS) 19:15’te…!

CRS-21 olarak adlandırlan bu uçuş görevi SpaceX’in 21. Ticari Uçuşu (Taşımacılığı; Commercial Resupply Services mission) olacak…

Kenedi Uzay Merkezinden (Florida; ABD) gerçekleşecek bu uçuşta, kargo aracının, ISS’ye 7 Aralık Pazartesi günü kenetlenmesi bekleniyor; tabi, fırlatılışta bir erteleme yaşanmazsa…!

Bu uçuş için kargo yüklenen araç (Dragon) daha önce kullanılandan %20 daha fazla yük taşıma kapasitesine sahip… Bu yeni aracın uzaya beş defa gönderilebilmesi mümkün olacak. ISS’ye kenetlendikten sonra, (artırılan elektrik gücü/kapasitesi, … sayesinde) daha öncekilerden iki kat daha uzun süreyle kenetli kalabilecek…

Bu uçuşta kullanılan Falcon 9 taşıyıcı roket, gerçekleştirilecek bu uçuşla üçüncü defa kullanılmış olacak… Bu fırlatış başarılı olursa, Flcon 9 roketi Atlantik Okyanusunda hazır bulunacak “Of Course I Still Love You” adlı, uzaktan yönetilen taşıma platformuna (gemiye) iniş yapacak…

Yararlanılan Kaynak:

https://www.spacex.com/launches/

Hayabusa-2’nin kapsülü Avustralya’ya başarıyla indi…! (Hayabusa-2′ capsule has landed in Avustralya successfully…!)

Japonya’nın, asteroid RYUGU’dan taş-toz parçaları getiren kapsülü, dün gece, Avustralya kırsalına başarıyla indi…

Yukarıdaki fotoğrafta, bu kapsül (orta-üstte) ve kuru ağaca/çalıya asılmış paraşütü görülüyor…

Dün yapılan duyuruda, Hayabusa-2’nin halen, asteroid 1998 KY 26’ya yönelerek, yoluna devam ettiği duyuruldu. Aracın bu gök cismine ulaşması 11 yıl kadar sürecek…Başarılı olunursa, araç bu gök cismine cismine 2031’de varacak… Bu yeni hedef göktaşının boyu çok daha küçük; 30 metre kadar… RYUGU’nun boyu ise 865 metre kadardı…

RYUGU (sağdaki)

Avustralyaya başarıyla inen ve sağlam bir durumda olduğu gözlenen bu kapsülden, incelemeler için yeterli miktarda numune çıkması bekleniyor…

Kapsül Avustralya’da açıkacak ve bu taş-toz numunesi öncelikle Japon ve Avustralyalı bilim insanları tarafından incelenecek… Daha sonra da, uluslararası incelemeler ve analizler için diğer ülkelere de gönderilecek…!

Japonya’nın daha önce, asteroid gönderdiği Hayabusa-1 aracı çok az miktarda numune getirebilmiş, bu uçuş-görevinin başarısı tartışma konusu olmuştu…!

Umarız, Hayabusa-2’nin getirdiği numune miktarı bu tartışmaları unutturur… Hayabusa-2, asteroid RYUGU’ya gitmek üzere 2014’te yola çıkarılmıştı…

NASA’nın (ABD’nin) OSIRIS-REx aracı da, asteroid Bennu’dan ‘döke-saça’ (!) topladığı taş-toz numunelerini Dünyaya getirmekte…

(Günün seçimi)

Chang’e-5’in Ay tozu numunesi taşıyan aracı (ascender) yörünge aracıyla kenetlenmeyi başardı…! (Chang’e-5 docking and sample transfer successful…!)

Çin’in bu hafta başında Ay’a indirdiği aracın Ay taşı-tozu numunesi taşıyan bölümü (ascender), Ay yörüngesinde dolanan Chang’e-5 aracıyla kenetlenmeyi ve numune taşıyan kapsülü bu araca transferi, 6 Aralık 2020’de, Çin yerel saatiyle 06:30 civarında başarıldı…!

Sırada, ‘dönüş aracının’ Hayabusa-2 gibi, numuneleri Dünyaya getirmesi kaldı…!

Yeni tip bir uzay cismi: ‘Fuzzyball’…! (A new type space object : ‘Fuzzyball’…!)

Paul Sutter tarafından, space.com’da 4 Aralık 2020’de yayımlanan bir haberde, uzayda yakın zamanlarda keşfedilen yeni tip bir cisime dikkat çekildi… ‘Belirsiz Top’ olarak adlandırılabilecek bu tip (Fuzzy ball) cisimlerin uzayın yeni bir gerçekliği olabileceği ileri sürüldü…

Kara Deliklerin varlığı hususunda her geçen yıl daha fazla kanıt elde edilse de, bazı bilim insanları onların varlığı hususundaki kuşkularını korumakta… Yeni keşfedilen bu ‘Belirsiz Topların’ bilim dünyasında daha az tartışmaya yol açması beklenmekte…

Sisli Top (temsili)

Astronomlar, bu gök cisimlerinin belirsiz, titreşen sicim topları (ball of string) olabileceğini öne sürdü. Bu konudaki daha kapsamlı araştırmalar sürdürülmekte… 

Dayanağını Einstein’in Genel Görelilik Kuramından alan ve matamatikçilerin hesaplama yoluyla, varolabileceğini ileri sürdükleri ‘Tekillikler’ (Singularity) fizikçiler tarafından Kara Delik adıyla cisimleştirilmişti… Kısaca, Kara Delikler, çok çok büyük kütlesi sebebiyle, oluşturduğu çok çok büyük gravitasyon kuvveti etkisi altında, içine giren (ya da içinde oluşan) ışığın bile dışarı kaçamayacağı, hayal edilmesi çok zor yapılar… Bir tarafta çok büyük kütle, diğer tarafta bir ‘tekillik’ (noktasallık)…! Normal şartlarda, evrende mevcut olmaması gereken ‘şey’ler…!

Bu kuramda, bir madde kütlesi (clump of matter) yeterince küçük hacme parçalanırsa, gravitasyon çok güçlü bir hale gelebilir… Bu çok güçlü gravitasyon basıncı (baskısı), tabiatta mevcut olduğu bilinen diğer üç kuvveti (elektromanyetik, zayıf ve güçlü çekirdek kuvvetleri) yenerek, sürekli ezilen madde bir noktaya (tekillik) indirgenebilir…! (Çok yumuşak bir sünger parçasının, bir noktaya küçültülecek kadar ezilmesi benzeri…!)

Bilim insanları, bu şekilde tanımlanan bir ‘sonsuz küçük’ noktanın varolamayacağını düşünüyor… Dolayısıyla, Kara Delikler için yapılan bu tanımlama gerçek olmayabileceğini düşündürmekte…!

Araştırmacılar, 20.yüzyıl ortlarından itibaren Kara Deliklere benzeyen, Kara Delik gibi davranan (muhtemelen Kara Delik gibi kokan !) uzay cisimleri belirlemeye başladılar… Mümkün olamayacağı düşünülen bu yeni gök uzay cisimleri oradaydı ve gözlenebilmekteydi…!

Başka problemler daha mevcuttu… Fizikçi Stephen Hawking, 1976’da, Kara Deliklerin ‘tamamen kara’ olmayabileceğini ileri sürdü…! Kuantum Mekaniğinin acayipliği kapsamında, bu uzay cisimleri, zamanla ‘buharlaşmaktaydı’…! Kara Delikleri açıklayabilmek için geliştirilen kuramlardan biri de ‘Sicim Kuramı’ydı (String Theory)… Bu kuramda (Evren Modelinde), tüm atomaltı parçacıkların yerini (onların da alt parçaları kabul edilen) titreşen sicimler (sicim parçacıkları) alır…

Sicim Kuramında, bu sicim parçacıkları Evrenin maddesini oluşturur…Ancak, çok çok küçük olmaları gerektiğinden, gözlenemezler… Sicim Teorisini mümkün kılacak matematik gerekleri sebebiyle, atomaltı parçacıklar ölçeğinde, yine gözlenmesi mümkün olamayacak, ilave boyutlara ihtiyaç duyulur…

Bu Kuramı geliştirenler, bunun Evrendeki her şeyi (kuvvetler, parçacıklar, …) açıklamaya yeteceğini ileri sürdü… Belki, Kara Delikler, daha az korkutucu uzay cisimlerinin varlığıyla açıklanabilirdi…! Mesela…: ‘Belirsiz Toplar’la…!

Sicim Kuramında, Kara Delikler ne kara ne de deliktir…! Bunun yerine onlar, Nötron Yıldızı benzeri cisimler olabilir…

Nötron Yıldızları, gravitasyon kuvveti atomu parçalamaya ve nötronları bir arada toplamaya yeten, ancak, bir Kara Delik oluşturmaya yetmeyen çok büyük kütleli (bi o kadar da küçük hacimli) uzay cisimleri… Maddenin bir Nötron Yıldızı içinde, Evrende mümkün olabilecek en yüksek yoğunluğa kadar sıkıştığı varsayılmakta… Protonlar ve elektronlarla birlikte, atomların yapı taşı olan nötronlar, bir Nötron Yıldızı oluşum sürecinde, protonların ve elektronların parçalanmasıyla/ bir anlamda yok olmasıyla, neredeyse tamamı, çok sıkışık bir yapıda olarak geriye kalan, nötronlardan oluşan yıldızlar…

Bilim insanları, Belirsiz Topların ise, doğal (atomaltı) sicim parçacıklarının titreşimlerini durdurarak, karışmış bir ‘Sicim Topu’ (Fuzzyball) oluşturduklarını düşünüyor…

Yine de, bu Belirsiz Toplar, fiziksel bir gerçekliğin yanında, matematiksel bir olasılık olarak gösterilebilmiş değil…!

Son yıllarda, yayımladıkları Gravitasyon dalgaları da belirlenerek, Kara Deliklerin (Kara Delik birleşmelerinin) varlığı daha da inandırıcı delillerle gösterildi… (2020 Nobel Fizik Ödülüne dayanak olan araştırmalarla da desteklendi…)

Geliştirilmekte olan yeni Yer / Uzay ekipmanlarıyla, araştırmacılar bakalım Evrende daha ne ‘acayiplikler’ keşfedecekler… ? Böyle diyor saygın bilim insanı Paul Sutter…

Yararlanılan Kaynak:

https://www.space.com/string-theory-fuzzballs-are-black-holes

(Günün seçimi)

Chang’e-5’in toprak numunesi taşıma aracı Ay Yüzeyinden havalandı…! (Chang’e-5′ ascender unit took of Lunar surface…!)

Numune taşıma aracının (ascender) fırlatılması sahnesinde görünen çok güçlü (ve sabit) ışık: Güneş…)

Cin’in Ay yüzeine 1 30 Kasım 2020’de indirdiği Ay toprağı numunesi toplama aracının numuneleri taşıyan bölümü, 3 Aralık 2020’de Ay yüzeyinden ayrılarak, yörünge aracıyla buluşmak için yola çıktı…!

Chang’e-5 Ay *toprak numunesi toplamayı başardı…! (Chang’e-5 drills the Moon surface…!)

Chang’e-5, Ay yüzeyini delerek, *toprak numunesi toplamayı başardı; topladığı numuneyi araç üzerindeki taşıma kabına yükledi…!

Ay toprağı, haliyle, Dünyadakinden çok farklı bir yapıda… İçinde, bilinen anlamda, nem yok… Küçük taş parçacıkları ve çok ince tozdan oluşmakta…

Aracı bu başarısı, NASA’nın Marsa gönderdiği InSight aracını hatırlattı… Bu araç, üzerindeki delgi matkabını (probunu) Mars yüzeyine çakabilmek için aylarca uğraşmıştı…! Şüphesiz, gerek ekipman ve gerekse yüzeyler farklı… Mars yüzeyinin altında çok sert kayalar mevcut olabilirken, Ay yüzeyinin altındaki kayalar ise, genelde, kolayca delinebilir bir yapıda… Ayrıca, Ay yüzeyi, taş parçacıkları da içeren, çok kalın bir toz tabakasıyla da kaplı…

Chang’e-5’in indiği Ay yüzeyi, oldukça düzlük, kayaları çok az olan bir bölge görünümünde… Araç yüzeye temas ettiğinde, suya atılan bir taşın yol açtığı gibi, merkezden yayılan, çembersel toz dalgalarının oluştuğu da görülmüştü…