Ceres *dış Güneş Sistemine yolculukta mola yeri olabilir mi…? (Could Ceres be a Habitat for the Gateway to the Outer Solar System…?)

Hayır…hayır… Cennet değil…! Yıldızlara yolculukta kullanılacak bir uzay aracının içi…! (Kaynak: universetoday.com)

Uzay (Güneş Sistemi, Samanyolu, Evren,…) hakkındaki bildiklerimizi bilim insanlarına borçluyuz…; bu uğurda birçoğu meslek hayatını sarfetmiş olan astronomlara, astrofizikçilere, teorik fizikçilere, kozmologlara, gezegen bilimcilerine, jeologlara,…; ayrıca, Jules Verne gibi kurgu-bilimcilere… (*Dış Güneş Sistemi: Mars ve ötesi…)

Şüphesiz hayaller daima gerçeklerin önünde yürür, yol alır… Bunun sebebi basit…; hayal kurmak gerçekleştirmekten çok daha kolay…; ya maliyeti yok, ya da çok az…

Dünya dışı yolculuk, yazar Jules Verne zamanında, sadece hayal kurulabilen bir sahaydı…; bir uzay meraklısı bu konuda sadece bir hikaye yazabilirdi…!

Jules Verne’nin 1865’te yayımlanan, ‘Dünyada Ay’a’ adlı kitabının kapağı.

Şüphesiz, gözlem yaparak, uzayın bazı gerçeklerini keşfetmek ta Galile zamanında dahi mümkün olabildi…

Dünya atmosferinin dışına çıkabilmek 1950’li yılların sonunda mümkün olabildi… ; önce, Dünya yörüngesinde insansız, takiben de insanlı araçlar dolaştırılabildi…

Robot-araç göndererek, uzayın nispeten derinliklerinde gerçekleştirilecek araştırmaların daha kolay ve daha ekonomik olarak gerçekleştirilebileceği anlaşılınca, Dünya dışına, değişik bilimsel araştırmalar için değişik yönlere araçlar gönderildi… (Şüphesiz, bazı teşebbüsler başarısız oldu…; Mars’ın uydularına araç indirme projeleri gibi…)

İlk ‘Ay’a insanlı yolculuk aracı’ tasarımı (!) (Merdiven, Apollo Ay İniş Aracında da kullanıldı…)

Aya insan indirilerek, Dünyaya başarıyla geri getirilebilmesi insanlık için çok büyük bir başarı olmakla birlikte, bu hayalin gerçekleştirilmesi bile yüzyıla yakın bir zaman aldı…!

İnsansız araçlarla (sonda; probe) Ay’dan çok daha uzaklara gidilebildi…; Voyager araçları Dünyadan 153+ AU (Astronomi Birimi=150 milyon km) uzaklara ulaşabildi ve halen Dünyaya veri gönderebilmekte… Marsa ise, adeta, ‘yol yapıldı’…!

*

İnsanoğlunun uzaya yönelik hayalleri ‘önde gitmeye devam etmekte’… Artık, yıldızlara yolculuk hayalleri kurulmakta…! Şüphesiz, yıldızlar hedeflenirken, yıldızların yörüngeleri kastedilmekte; ya yörüngelerde dolanan ‘yaşam barındırabilir’ (habitable) gezegenler ya da yıldızların/gezegenlerin yörüngelerinde dolanacak ‘içinde yaşanabilir’ insan-yapısı araçlar…

Şüphesiz, bu denemelere önce insansız mini-araçlarla başlanacak… Voyager araçları gibi çok daha kabiliyetli araçların gönderilmesi, herhalde, biraz zaman alacak… (Göründüğü kadarıyla, Voyager araçları bile, enerjisini nükleer yakıttan (dönüştürücüden) sağlayan güç üniteleriyle, ancak, 160-170 AU uzaklara gidebilecek gibi görünüyor… Enerjisi tükendiği için, Dünyayla iletişim sağlayamayacak bir aracın daha ötelere gidebilecek olması, bilim dünyası açısından fazla önemli olamaz…

*

Bilim insanları bu gibi yolculuklarda ‘ara duraklara’ (gateaway) ihtiyaç duymakta… Bu düşüncenin ilk uygulaması olan, bir ‘Yörünge Aracı’ kullanılması fikri, ABD’nin Apollo Ay uçuşlarında ve Çin’in 2020’de gerçekleştirdiği Chang’e-5 Ay yolculuğunda denendi… NASA’nın 2024’e planlı olan Ay yolculuğunda tekrar kullanılacak (denenecek)…

Halen, hayali kurulmakta olan, ‘Marsa insanlı yolculuklarda’ da Dünya yörüngesindeki, ya da, Ay yörüngesindeki bir ‘Ara istasyon’un kullanılması düşünülmekte…; lojistik destek için…

*

Bugünkü ‘hayal’, Ana Asteroid Kuşağı (Main Asterod Belt) ötesine bir yolculuk… Bilindiği gibi, Ana Asteroid Kuşağı Mars ile Jüpiter arasında yer almakta…

Bu yeni ‘hayal’, Matt Williams’ın universetoday.com’da 20 Ocak 2021’de yayımlanan bir yazısında tanıtıldı… Bu yolculukta kullanılabilecek ‘Ara Durak’lardan biri cüce gezegen (dwarf planet) Ceres…!

Ceres…uzaktan…yüzeyinde ‘sıvı su bulunan bir yer’ gibi görünmüştü….! (Kaynak: NASA/JPL)

Önce, Hubble Uzay Teleskobu ile alınan görüntüden, daha sonra, NASA’nın Dawn adlı aracının ilk yaklaşması esnasında alınan görüntülerden, Ceres’in yüzeyinde ‘mavimsi’ bölgelerin mevcut olduğu görülmüştü…; sanki bir su birikinitisi (deniz, göl,…) gibi… (Gerçi, bilim insanları buna hiçbir zaman ihtimal vermedi…!) Araç bu gök cismine yeterince yaklaşınca anlaşıldı ki, Ceres’in yüzeyi, Ay’ın yüzeyine belirli ölçüde benzemekteydi… Kraterlerle dolu koyu-gri, kuru bir zemin…! Gerçi, daha sonraki araştırmalarda ‘sudan eser’ bulunabildi, ancak, katı-buz formundaydı… Ceres, ne derece bir ‘ara durak’ olabilirdi…?

*

Güneşin ve (başka sebeplerden daha önce gerçekleşmezse) ona bağlı olarak Dünyanın (olası) sonu tahmin edilebilmekte ve hesaplanabilmekte… Yaklaşık 4.5-5 milyar yıl sonra, ‘fazla-sıcak’ olerak gerçekleşecek bir son… (Daha önce, konu ile ilgili olarak, bu sitede yayımlanmış yazılara bakılabilir…) Dolayısıyla, eğer salgın hastalıklarla yok olmaz, o günleri görürse, Dünya-insanının bu (şimdilik tek olan) evini terketmesi gerekecek; neslini sürdürebilmesi için…! Dolayısıyla, Dünya dışına, Akdenizdeki Mülteciler gibi, yolculuklar kaçınılmaz olacak… Bu yolculukların konforu ve başarısı geliştirilecek teknolojilere bağlı olacak… Bu sebeple, bu yolculuklar için şimdiden hayal kurmak kabul edilebilir bir insan-davranışı… Önemli olan, bu ‘hayallerin’ ne kadar gerçekçi (gerçekleşebilir) olduğu… Bu hayallerin gerçekleştirilebilirliğini bugünden ölçebilmek, değerlendirebilmek mümkün mü…; bu da ayrı bir soru…!

İnsanların kütle-halinde yolculuğu için gerekecek kapasitedeki uzay araçlarını Dünya yüzeyinden doğrudan fırlatmak pek mümkün görülmüyor… Daha mümkün olacak bir çözüm, Uluslararası Uzay İstasyonu gibi (ISS), bu araçların Dünya yörüngesinde (Low Earth Orbit-LEO), Ay yüzeyinde veya Ay yörüngesinde inşaası…

Dünya dışında yaşam, uzay radyasyonuna ve düşük seviyeli gravitasyona maruz kalma, meteoritler tarafından çarpılma başta olmak üzere birçok ‘hayatta-kalma’ riskini de beraberinde getirmekte… Kısaca, ortam, hiç de Dünyadaki gibi olmayacak… Çok çok zor şartlar…

Uzayın bu riskleri, birçok yaratıcı çözümün de önerilmesini tetikledi…Bunların bir kısmı, en azından, derin uzaya gönderilen robot-araçların görevlerini başarıyla yapmalarını sağladı… (Uzay radyasyonu, kozmik ışınlar robotları da olumsuz etkiler…!)

Dr. Pekka Janhunen, bu yaratıcı konseptleri önerenlerden biri… Cüce gezegen Ceres’in yörüngesine bir insan-barındırabilen uydu (megasatellite settlement) yerleştirilmesini önermiş… Bu ‘yerleşim aracında’ sağlanacak suni-gravitasyon ile yaratılacak, araç iç hacmiyle sınırlı, Ceres’teki kaynaklarla desteklenmiş, ‘kapalı bir eko-sistemle’ insanın barınması mümkün olabilir…

Finlandiyalı bir teorik fizikçi olan Dr. Janhunen, 2006’larda, Elektrikli Güneş Yelkenlisi (Electrical Solar Wind Sail; E-Sail) konseptini de öneren kişi… Dr. Janhunen, yayıma sunduğu bir makalesinde, böyle bir insan-yapısı araçla, Ceres’in yörüngesinde çok sayıda (!) insanın barınabileceğini ileri sürmüş…

Önerilen araçlardan biri : Stanford torus. (Kaynak: Donald E. Davis; universetoday.com)

Ekseni etrafında dönen uzay (yörünge) yerleşkeleri (rotating habitats) yeni bir konu değil… Konstantin Tsiolkovsky, 1903’te yayımlanan kitabı ‘Beyond Planet Earth’te, suni-gravitasyon sağlayan bir ‘uzay yerleşkesi’ (pinwheel station) önermişti… Bu öneri, sanırım, ‘2001 Space Odeyssey’ adı filmdeki uzay aracında da uygulanmıştı…

Bu fikir, Herman Potonik’in, ‘The Problem of Space Travel-1929′, Von Braun Wheel-1952’ adlı ktaplarında; Gerard K. O’Neill’in ‘in  ‘The High Frontier: Human Colonies in Space-1976′ adlı kitaplarında da (dönen silindirler olarak) açıklanmıştı… Gerçi, önerilen bu çözümler Dünyanın alçak yörüngesinde ya da Dünya-Güneş Lagranj Bölgelerinde (Lagranj Noktası …değil…!) uygulanmak üzere önerilmişti… (Eksenel dönme, gravitasyon ihtiyacının dışında, uzay aracının Güneş ışınları sebebiyle aşırı ısınmasını önlemek için de bir ihtiyaçtır ve Apollo araçlarında da kullanılan bir yöntemdi… (Bu konunun önemi, ABD’nin Skylab istayonunda-deneysel olarak-yaşanarak, anlaşılmıştı…!)

Dr. Janhunen, Ceres’i bir istasyon olarak önerirken, Ceres’in doğal kaynaklarında istifadeyi de düşünmüş… Özellikle Dawn aracıyla gerçekleştirilen (Bu araç, halen, Ceres’in yörüngesinde dolanmakta…) araştırmalarda, Ceres’te ‘inert gaz’ (buffer gas) olarak nitrojen de üretilebilecek tuzun envai-çeşidinin, su buzunun, atmosfer için gerekecek nitrojenin,… varlığı da belirlenmişti… (Kimse, Janhunen’in istasyonunda yetiştirilecek salatalıkları yemek istediğinde: ‘ne…, tuz getirmeyi unuttunuz mu…diye paniklemeyecek…!) Ceres’n nispeten düşük gravitasyon kuvveti, yüzeyinden uzay aracına malzeme taşımayı da kolaylaştıracaktır; en azından, Ay’a indirilen araçlar bunu gösterdi…

O’Neill silindirleri (temsili) (Kaynak: Rick Guidice/NASA Ames Research Center; universetoday.com)

Dr. Janhunen, bu şekilde geliştirilecek/inşa edilecek bir araçta, kilometrekare başına 500 kişinin barındırılabileceğini ileri sürdü… Manhattan’da (New York) kilometrekareye 27,500 kişinin düştüğü dikkate alındığında, bu istasyon oldukça konforlu bir yer olacak gibi görünmekte…!

Böyle bir istasyonda, 1.5 metre kalınlığında serilecek toprağın, (organik) tarım için yeterli olacağı da hesaplanmış… Gübre zaten istasyonda ve Ceres’te mevcut olacak… Bu toprakta, haliyle, oksijen üretecek ve havadaki karbondioksiti emecek ağaçlar da mevcut olacak… (O gün geldiğinde, Ziraat Fakültesi mezunları bugünkü kadar ‘iş-bulma sıkıntısı’ yaşamayacak…: ‘Ben mi…, Janhunen Yerleşkesine atandım’…!)

Bu yerleşkede, aynalarla toplanacak güneş ışığı elektrk üretiminde, aydınlatmada, bitki ziraatında, … kullanılacak…

Dr. Janhunen, birçok teknik güçlüklere rağmen, Ceres yörüngesine yerleşmenin Ay’ın veya Mars’ın kolonileştirilmesinden çok daha kolay olacağını da söylemiş…; yüzeyinde toz fırtınalarının ve uzun gecelerin mevcut olmaması sebebiyle; ayrıca robotlara-dayalı bir endüstrinin kurulması düşünüldüğünde…! (Yine de, Mars’ın yüzey görünümüyle kıyaslandığında, Ceres bize, o kadar da sempatik görünmedi…!)

Ceres’in, Dawn aracıyla alınan, doğal renkli görünümü (beyaz bölgeler, tuzca zengin bölgeler.). (Kaynak: NASA/ JPL/Planetary Society/Justin Cowart universetoday.com)

Dr. Janhunen, Ceres’te malzeme (mineral) nakli için ‘Uzay Asansörü’ kullanılabileceğini de söylemiş…; Dünya’nın gravitasyon kuvveti sebebiyle, inşaası pek mümkün görülmeyen, yere-bağlı bir uzay aracı…! (Bir akademisyenimiz bu konuda, Japonya’da bir projede çalıştığını duyurmuştu… Sonra, bu konu sessizliğe büründü…! Merak eden araştırabilir…)

Dr. Janhunen, Jüpiter ve Satürnün uydularına insanlı-kolonileştirme yolculuklarında, ‘Ceres İstasyonu’ Gama’nın (Alfa, Ay üssü için, Beta da Mars için rezerve edildi…!) uygun bir lojistik (soluklanma ve destek merkezi; stopover point) merkezi (istasyonu) olabileceğini söylemiş… (Biz, ‘destur’ deyerek, devam edelim…!)

Dr. Janhunen’in ‘hayal gücünün’ oldukça kuvvetli olduğu anlaşılıyor… Ceres yörüngesinde inşa edilecek ‘çok büyük uydu-yerleşkede’ (mega satellite) milyarlarca insanın barındırılabileceğini öne sürmüş…; kimseyi dışarıda (Dünyada; geride) bırakmayarak…! (Haksızlık etmiş olmamak için, bu hayalin gerçekleşmesinin birkaç yüzyıl alacağını da vurgulamış olduğunu belirtelim… Bir anlamda ‘Mevlana Konsepti’ ki, Boris Johnson bile bu kadar kapsayıcı olamamıştı…; salgının başlarında…!)

*

Sonra mı ne olabilir…? Bir salgın (virüs, belki de adı ‘sirüs: uzay virüsü’ olacak…!) ortaya çıkabilir… Aşı zamanında üretilemezse, tedarik edilemezse….’keten helva’ yanabilir…! Bu kadar emeğin bir ‘virüs’ yüzünden heba olması çok üzücü olurdu…

Bu hayalleri kurarken, Dünyayı ‘yaşanabilir bir yer olmaktan çıkarma’ çabalarına son verilse, Dünyanın yaşanabilirliğini korumaya yeterince gayret hasredilse, belki, çok daha hayırlı olacaktır…! Nasıl olsa, T-rump da gitti…

Yararlanılan Kaynaklar:


https://www.youtube.com/watch?v=bLPQoAoShWU

(Günün seçimi)

One thought on “Ceres *dış Güneş Sistemine yolculukta mola yeri olabilir mi…? (Could Ceres be a Habitat for the Gateway to the Outer Solar System…?)”

  1. Olağanüstü dünya günleri yaşamaktayız… Belki de daha fazlası. İçindeyken tam olarak anlamamız belki zor ama biz önemli bir dönemin içinden geçyirouz gibi. Yazdıklarınızı keyifle okurken bir an acaba mı dedim Isaac Asimov bilimkurgularına mı geldik dedim… Bu arada teşekkürler bizimle paylaştıklarınız için. Güzel günler dilerim, herkese… ve elbette Dünyamıza da…

    Beğen

Yorumlar kapalı.

%d blogcu bunu beğendi: