
(Kaynak: scientificamerican.com)
Dünya-dışı (olası ve akıllı) yaşama ilk (elektromanyetik) mesaj 1974’te gönderilmişti…Daha önce Pioneer araçlarıyla ve daha sonra da Voyager araçlarıyla ‘diske-yazılı/çizili’ mesajlar da gönderildi… Ancak, bu (olası) ‘uzaylılardan’ bir geri dönüş-henüz-olmadı…!
Uzay sahasında umut hem fakirin, hem de zenginin ekmeği… Gerçekleştirilen araştırmalar ve geçen zaman ışığında, bu (olası) ‘uzaylılarla’ temas ümidi her geçen gün biraz daha azalsa da, ‘ense karartılmamaya’ çalışılmakta… İnsanoğlu’nun ‘umut etmekten’ başka şansı yok…!
Bu konudaki mevcut/güncel durum, Daniel Oberhous tarafından, scientificamerican.com’da, 30 Mart 2022’de yayımlanan bir yazıda ele alındı…

Bugünlerde, Güneş Sistemi dışında belirlenen öte-gezegen sayısı 5000’i aşmış olsa da, ‘hah işte…tam da aradığımız bu…’ denecek , ‘yaşam barındırma-garantili’ bir öte-gezegen henüz belirlenemedi… Dünyaya en yakın öte-gezegenler olan, yıldız sistemi Alpha Centauri’ sisteminin öte gezegenleri de, etrafında dolandıkları yıldızın fazla ‘öfkeli’ (!) olması sebebiyle, olası adaylar listesinin dışında kaldı…
NASA’nın Jet İtkisi Laboratuvarından Jonathan Jiang başkanlığındaki bir araştırma grubu, hazırladıkları bir makalede, öte-gezegenlerdeki (olası) medeniyetlere gönderilebilecek bir mesaj için yeni bir tasarım sundular…
Hazırlanan bu yeni mesaj 13 sayfa uzunluğunda… Bu mesajı okuyabilmesi için, ‘karkası..markası bırak’ demeyip, yeterince sabır gösterecek uzaylıları da bulmak gerekecek…!
Bu mesaja, bu uzaylıların (olası) ‘dönüş/cevap mesajları’ için, Dünyanın yerini Sütlüyol’da daha net olarak belirleyebilmeleri amacıyla, daha güncel bir adres de eklenmiş…
Araştırmacılar, sayı konseptinin evrensel olması sebebiyle, uzaya gönderilecek mesajların da sayı temelli olması gerektiğini söylüyor…
Hazırlanan yeni mesajda da harfler (piksel görüntüleri) ‘bitmap’ (‘0-1’ temelli, binary kod ) yöntemiyle tasarlanmış…

Arecibo tarafından, 1974’te gönderilen mesajı kurgulayan SETI (Search for Extraterrestrial Intelligence) uzmanı Frank Drake, bu mesajın taslağını bazı meslekdaşlarına göndererek, ne anladıklarını sorduğunda, bu mesajı hiçbirinin anlayamadığını görmüş …; bunlardan sadece biri, mesajın ‘binary’ sistemle (bitmap olarak) hazırlanmış olduğunu anlayabilmiş…
Araştırmacılar, gönderilecek mesajların çözümlenmesinde, (olası) ‘uzaylıların’ Dünyadakilerden daha başarılı olamayabileceğini söylüyor…; emek boşa gidebilir…! Dolayısıyla, gönderilecek mesajlarda bu olasılığı da göz önünde bulundurmak gerekmekte…
Mesajı uzaylılara elimizde taşıyarak götüremeyeceğimiz için, ‘ bu mesajı anlamak için gözlerimin içine bak… dememiz de mümkün olamayacaktır…!

Vakoch ve çalışma arkadaşları, bilimsel bilgi içeren ilk mesajı en yakın yıldıza 2017’de gönderdiler…Yine binary sistemle kodlanmış olan bu mesajda ‘bitmaps’ kullanılmamıştı…
Jiang ve çalışma arkadaşları başka bir yol izledi… Tasarımlarını, 2003’te, Ukrayna’daki Yevpatoria Radyo Teleskobuyla gönderilen mesaj tasarımı üzerine inşa ettiler…
Bu mesajı, fizikçiler Yvan Dutil ve Stéphane Dumas tarafından geliştirilen (ön-uzaylı; proto-alien dili) bitmap alfabesi üzerine oluşturmuşlardı…
Jiang’ın hazırladığı mesajın başında yer alan ve bu mesajın ‘suni-insan yapımı’ olduğunu gösteren sayı sisteminden sonra, bu mesajda, 10-temelli sayı sistemini ve temel matematiği vurgulamak için, aynı ‘uzaylı-alfabesi’ sistemi kullanıldı…
Mesajda, bu temel oluşturulduktan sonra, zaman kavramını ve bu mesajın Dünyadan gönderildiğini vurgulamak için hidrojen atomunun döngüsü (spin-flip transition) kullanıldı…; periyodik tablodaki yaygın bilinen elementler ile DNA’nın kimyası gösterildi…
Mesajın son sayfalarında, uzaylıların objeleri Dünyalılar gibi algılama durumuna bağlı olarak, anlamasını (istemeden) zorlaştıracak bilgiler yer aldı…
Bu sayfalarda bir kadın ve erkek figürü ile, Dünya yüzeyinin haritası, Güneş Sistemini tanıtan diyagram, uzaylıların cevabi mesajlarında kullanmaları gerekecek Radyo Dalgası Frekansı ve Güneş Sisteminin Sütlüyoldaki koordinatları (Küresel Yıldız Kümelerini ve Sirius’u geçince…sağda !) yer aldı…

Bazı astronomlar, haklarında bilgi sahibi olunmayan uzaylılara mesaj göndermenin insanlık için tehlikeli olabileceğini de söylüyor…; insanlık için tehlikeli olabilecek uzaylılar…!
Bu endişeyi rahmetli Nejat Uygur duysaydı, herhalde, şöyle derdi…: ‘İnsanlığın lüzumu yok…’
.png)
Bazı Bilim İnsanları, SETI’nin bugün yaptığı gibi, pasif bir tutum sergileyerek ve sadece, uzayı dinleyerek, uzaylıların bizi aramasını beklemenin sonsuza kadar beklemekle sonuçlanabileceğini; bu sebeple, uzaylıları aramada aktif bir yolun tercih edilmesi (mesaj gönderilmesi) gerektiğini söylüyor..
Aslında biz Dünyalılar, bu sorgulama safhasını çoktan geçtik…; yüz yıldır, atmosfere saçtığımız kimyasallarla ve uzaya saçtığımız elektromanyetik radyasyonla…
Yine de, ‘enflasyon seviyesini ve enflasyonla mücadele yöntemini’ görerek/algılayarak, (olası) uzaylılar, bizlerden bir süre daha uzak durmayı ve ‘bizler yokmuşuz gibi’ davranmayı tercih etmiş olabilirler…!
Yararlanılan Kaynaklar:
https://www.scientificamerican.com/article/researchers-made-a-new-message-for-extraterrestrials/
(Günün Seçimi)
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.