
Antartika’da 2003’te bulunan Mars meteoriti… (Kaynak: Johan Lindgren, Lund Üniversitesi Jeoloji Bölümü; space.com)
Charles Q. Choi’nin, space.com’da 11 Mayıs 2022’de yayımlanan haberinde, göktaşı ‘Miller Range 03346’yı inceleyen araştırmacıların Mars’tan geldiği belirlenen bu göktaşında ‘yaşam izini’ (yine) belirleyemedikleri duyuruldu…!
Bir ‘şekerleme’yi andıran bu göktaşının içinde suyun varlığı belirlense de, mikrobik-yaşam izi bulunamadı… Dolayısıyla, uzay meraklılarının umudu bir başka bahara kaldı…!
Araştırmacıların ‘nakhlite’ olarak sınıflandırdığı bu göktaşı, esas olarak, volkanik kaya parçaları içermekte…Marsa onbir milyon yıl kadar önce çarpan (yeterince büyük) bir göktaşı tarafından Mars yüzeyinden koparılarak Dünyaya doğru (Dünyaya ulaşacak bir yörüngede) savrulmuş…
Araştırmacılar, ‘Nakhlites’ sınıfı göktaşlarının Marsın geçmişinde yaşanan (olası) hidrotermal olaylara ışık tutma potansiyeli sebebiyle önemli olduğunu söylüyor…Hidrotermal ortamlar/kaynaklar, (Dünya okyanuslarının dibindeki gibi) yaşamın ortaya çıkabilmesi için fazlasıyla uygun ortamlar..
Antartika’daki Miller Dağları bölgesinde 2003’te bulunan ve 715 gram kadar bir kütlesi olan bu göktaşının içindeki mineralin, 630 milyon yıl önce, suyla temas etmiş olduğu hesaplandı…; araştırma ekibi lideri Josefin Martel (Lund Üniversitesi, İsveç) böyle söylemiş…
Nötron ve x-ışını tarayıcısı kullanan araştırmacılar, bu göktaşının içindeki mineralleri etkileyen suyun miktarını ve Mars ortamında hidrotermal ortamla etkileşip etkileşmediğini belirleyebilmek için gerçekleştirdikleri çalışmada, doğrudan bir hidrotermal-etkinin yaşanmadığını belirlediler.. Göktaşı içinde belirlenen su-etkisi, bu göktaşın içine hapsolmuş olan (bölgesel) su-buzunun, diğer bir göktaşının çarpması sonunda eriyen buzun (suyun) etkisiyle sınırlıydı…
Kısaca, etrafta, bir hidrotermal kaynağın sağladığı ‘bolca su’ mevcut değildi…!
Su yeterince mevcut değilse, yaşam başlama olasılığı da azalacak …demek…!
Araştırmacıların makalesi 11 Myıs 2022’de ‘Science Advances’te yayımlanmış…
Marsta ‘yaşam izi’ bulma umutları, şimdilik, Mars Gezgini Perseverance’nin toplamakta olduğu ve Dünyaya 2030’larda getirilmesi beklenen numunelere kalmış durumda…
Ancak, yıllar geçtikçe ve araştırmalar derinleştikçe, Mars’ta yaşam izi bulma umudu daha da azalmakta…!
Geçen otuz yılda, Marsın, ‘Uzay Meraklıları’nın hayallerini büyük ölçüde yıktığını söylemek mümkün… Umarız Mars bu ‘hatasını’ (!) yeni bulgularla telafi eder…!
*
‘Yaşam’, Çorlu Deresinde bile, büyük ölçüde, yok olmuşken, Marsta yaşam izi bulunmasını beklemek ‘biraz fazla’ olabilir…
Yine de, ‘umut fakirin ekmeği’…; insanlar (ve, muhtemelen de hayvanlar…) hayalleriyle yaşar…
Yararlanılan Kaynak:
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.