
Cassini aracıyla 2015’te alınan kızılötesi görüntülerinden oluşturulan Titan görüntüsü. (Kaynak: NASA/JPL/University of Arizona/University of Idaho)
Laurence Tognetti tarafından, universetoday.com’da 30 Eylül 2022’de yayımlanan bir haberin başlığı böyleydi…: Titan, ‘Uzayda/Evrende yalnız mıyız’ sorusuna, sonunda, cevap verecek miydi?’
Acaba bu haberde, bu (sansasyonel) ‘Başlığı’ haklı çıkaracak kadar bilgi mevcut muydu…?
Tognetti, Jüpiterin (adeta gözümüzün önünde olan) uydusu Europa’nın, bünyesinde barındırdığı buzlu-tuzlu-yeraltı okyanusuyla, ‘Evrende yalnız mıyız’ sorusuna cevap oluşturmada önemli bir potansiyele sahip olduğunu hatırlatarak, (Frank Drake’nin izleyicisi olarak) bu potansiyeli barındıracak pek çok başka gök cisimlerinin de mevcut olabileceğini hatırlatıyor…
Titan neden, yaşam-barındırabilecek yerlere bir aday…?
Titan’ı araştıran/inceleyen Dr. Jani Radebaugh (Profesör, Jeolojik Bilimler Bölümü, Birmingham Young University; İngiltere), Titan’ın gölleri, nehirleri, rüzgarla-aşındırılmış çölleri ve dağlık yapısıyla, birçok açıdan, Dünya-benzeri sayılabilecek bir yer olduğunu söylüyor… (Küçük bir fark da sözkonusu: Titan’daki nehirleri-gölleri dolduran sıvı/sıvılar sudan oldukça farklı olan hidrokarbonlar…; metan, etan, propan, asetilen,… Bolca bulunan Nitrojen de ekstrası…)
Titan’da hidrokarbonların mevcut ve sıvı halde olmasının sebebi, bu kimyasalların sıvı halde bulunabilmelerini sağlayacak kadar soğuk olması ve metanın bolca bulunması… (Güneş radyasyonuyla bozunan metan diğer hidrokarbonlara dönüşebilmekte…)
Organik moleküllerin yaşamın yapı taşları olduğu biliniyor… Bunlar Titan’da bolca mevcut… Titan bu sebeple, astrobiyolog’ların fazlasıyla ilgisini çekmekte…
Avrupa Uzay Ajansının (ESA) Cassini aracının karnında götürdüğü mini aracı Huygens Titanın yüzeyine 2005’te, buz parçalarıyla dolu bir sığ göl yüzeyine (istenmeden !) başarılı bir iniş gerçekleştirdiğinde, Titan’daki sıvı da teyid edilmiş oldu…

Kaynak: ESA/NASA/JPL/University of Arizona; processed by Andrey Pivovarov)
Dr. Barnes (Idaho Üniversitesi Fizik Bölümü), yaşam için, en azından, enerji, su ve karbon gerektiğini söylemiş… Güneş Sisteminde jeotermal enerjinin Dünya dışındaki birçok gök cisminde mevcut olduğu artık biliniyor… Su da, daha önceden sanıldığı kadar nadir değil…Dr. Barnes, ‘kullanılabilir formdaki’ karbonun ise nadir olduğunu söylemiş… Mevcut CO2 bu amaç için uygun değil…!
Titan’daki karbon-içeren moleküllerinin karmaşık yapısının ise, Titan’ın dahi, ‘yaşam-başlatıcıları’ için kolay bir ortam olamayabileceğini düşündürmekte…!
NASA, Titan’a göndereceği aracı ‘Dragonfly’ (Helikopter Böceği) ile, Titan’da yaşam arayışını sürdürecek…
‘Dual-quadcopter’ olarak tanımlanan bu araçla, Titan’ın yüzeyinde yer değiştirilerek (‘hop’lanarak) bu donmuş-yüzeyli uyduda yaşam izi (haliyle, ayak izi değil !) araştırılacak… Bu aracın yola 2027’de çıkarılması bekleniyor… Titan’a ise 2034’te ulaşacak…

Dr.Branes, Dragonfly uçuşunda da görevli biri olarak, bu uçuşun çok heyecan vereceğini söylemiş…
Huygens aracı Titan’daki molekülleri, inişi esnasında, atmosferde ölçtü/araştırdı… Dragonfly ise, yüzeyden su ve mineral numunelerini analiz edecek…Böylece, Titan’da, organik molekül kimyasının, yaşamın başlaması için gerekli olan ‘prebiyotik kimya’ seviyesine ulaşıp ulaşmadığı belirlenmeye çalışılacak…
Titan’ın yüzeyinde veya sıvı-metan içeren gölünde yaşam izi bulunabilecek mi ?
Tognetti, Titan’da ne çeşit bir yaşam izi bulacağız diye soruyor…?
Dr. Branes, Titan’da yaşam izi bulabilmek için umutlu olduklarını söyemiş…Dr. Radebaugh ise, Dünya dışında henüz yaşam izi belirlenemediğinden hareketle, bu ortamda yaşamın başlayabilmesi için tam olarak nelerin gerektiğini bilemediklerini (biraz daha gerçekçi olarak) söylemiş…! Yine de, uzayda/evrende yaşamın başka yerlerde de mevcut olup olmadığının anlaşılmasının Titan araştırması gibi araştırmalarla mümkün olabileceğini söylemiş…
*
Şüphesiz ve bize göre, gerçekleştirilen ve gerçekleştirilecek Titan araştırmalarıyla, Titan’da yaşam bulunduğunun teyidi pek mümkün görünmüyor…
Güneş Sisteminde , gerçek anlamda, ‘yaşam izi’ belirlenebilmesi Mars’ta dahi (henüz) mümkün olamadı…!
Bugüne kadar gerçekleştirilen Güneş Sistemi araştırmaları, ‘Dünya-dışındaki yaşamın varolma olasılığının sürekli olarak azaldığı’ sonucunu doğurdu…
Yine de…: ‘Umut… fakirin ekmeği’…!
Güneş Sisteminde yaşam mı önce bulunacak/belirlenecek…yoksa, enflasyon mu…daha önce düşecek…; bekleyip göreceğiz…!
Yararlanılan Kaynak:
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.