‘İMECE’…Milli…mi, Yerli…mi…? (IMECE… National…or Native…?)

Güncelleme: IMECE’nin fırlatılışı ertelendi…!

………………………………………………………………….

İMECE adı verilen bir ‘Gözlem Uydumuz’, 11 Nisan 2023’te, görev yörüngesine doğru yola çıkarılacak…

Basında yer alan bilgilere göre, bu uydunun sahip olacağı yetenekler aşağıda özetlendi…

Bu görevlerden en önceliklisi olarak ‘Savunma Sahası’ görünmekte…Hemen ikinci sırada ise ‘Afet Yönetimi’… Demek ki, yakın gelecekte de, ‘Yönetilmesi Gereken Afetler’ yaşayacağız…!

6 Şubat 2023’te meydana gelen depremlerden sonra bu ‘Afetlerin Yeterince Yönetilemediği’ gerçeğinden hareketle, İMECE ve onu takip edebilecek diğer uyduların da katkısıyla, bundan sonra yaşanacak afetlerin yönetimi, dileriz, daha başarılı olur…; enkaz altında kalan vatandaşa daha çabuk ulaşılır…!

Öncelikle, bu ‘Milli/Yerli’ uydunun tasarımı, geliştirilmesi ve üretiminde emeği geçenleri kutlarız…

Yukarıdaki duyuruda, bu uydu üzerinde mevcut olan ‘Milli’ ekipman listelenirken, ‘Yerli’ ekipmanın mevcut olup olmadığı… sorusu ise cevapsız bırakılmış…!

Yine, yukarıdaki duyuruda, bu uydunun, ‘Dünyanın Her Tarafından Görüntü Alabileceği’ beyan/iddia edilmiş…!

Her şeyden evvel, bir uydunun ‘Dünyanın Her tarafından Görüntü Alabilmesi’ mümkün müdür…? Gerekli midir…?

Şüphesiz, Dünyanın (Jeolojik, Bitki,…) Haritasını çıkarmak amacıyla yörüngeye yerleştirilecek uyduların, periyodik olarak , (Dünyaya göre) konumlarını değiştirerek, olabildiğince fazla sahayı taraması gerekir…

Bunun aksine, belirli (sınırlandırılmış) alanlarda gözlem yapacak veya bu (sınırlandırılmış) alanlara yönelik olarak Televizyon Yayımı yansıtıcılığı gibi iletişim görevi yapacak uyduların ise, sürekli olarak bu alana bakacak şekilde konumlandırılmaları (açısal olarak, bu görev bölgesinden uzaklaşmamaları) gerekir…

Dolayısıyla, özellikle ‘Milli Hedefli/Amaçlı’ uyduların, Dünyanın her yerinden görüntü almalarının (böyle bir hedefin ve kabiliyetin) pratikte bir geçerliliği olmaz…! Bu bir ‘Kaynak İsrafı’ olur…

*

Daha önce de vurgulandığı gibi, ‘Ekonomi Bozulunca’… her şey bozulmakta… Daha kaliteli Sağlık Hizmetlerine, Adalete, Eğitime, …(haliyle gıdaya) erişim güçleşmekte…

Bozulanlardan biri de ‘Ana Dil’…! ‘Salgın Hastalık’ sadece ‘Sağlık’ alanında mevcut/geçerli olmamakta… ‘Virüsler’ Ana Dile de ‘sirayet etmekte’…!

Bir örnek verelim…: Son bir-iki yılda, ‘Kıymetli’ sözcüğü (bu sözcüğün kullanımı), neredeyse, ‘Önemli’ sözcüğünü (bu sözcüğün kullanımını) yok etti…! (İnanmayacaklar, TV’lerde/Radyolarda yapılan (özensiz) konuşmalara, biraz, kulak versin…)

Şüphesiz…, Ekonomi bozulunca, Ana Dil de, önem ve önceliğini yitirmekte… Neticede, satışta/alışta Ana Dile ‘özen gösterince’, tezgahtaki Soğanın fiyatı düşmüyor…!

*

İstemeyerek ve tekrar geleceğimiz nokta…: ‘Milli’… ne, ‘Yerli’… ne oluyor…?

Gerçekten ‘kendi tasarımımız/üretimimiz’ olan ve olacak sistemleri/ekipmanı ‘Milli’ sözcüğüyle nitelememiz neyimize yetmiyor ki…, yanına bir de ‘Yerli’ sözcüğünü yapıştırıyoruz…?

%d blogcu bunu beğendi: