Çarpışan Nötron Yıldızları (temsili)
(Kaynak: universetoday.com)
Çarpışan Nötron Yıldızları (temsili)
(Kaynak: universetoday.com)
Madde fışkıran bir Kuasar ve etrafında oluşan (neredeyse Sütlü Yol genişliğinde) gaz bulutu (temsili)
(Kaynak: Universetoday.com)
Kuasar’lar (Quasar; quasi-stellar object-QSO), wikipedia’ya göre, ‘aşırı’ derecede parlak (neye göre aşırı ?) Aktif Galaktik Çekirdekler (Active Galactic Nucleus-AGN). Şüphesiz, bu tanımlama anlaşılabilir değil… Neyin çekirdeği…, mesela…
Bugüne kadar bilinenler, her ne ise, bu uzay cisminin merkezinde bir büyük (süper…demedik !) Kara Deliğin (Black Hole) mevcut olduğu… Bu Kara Delikler, bilinenlerin en büyükleri… Kütleleri Güneşin kütlesinin milyarlarca katı kadar olabildiği hesaplanmakta… Zaten, bir Kuasar’ın çok ama çok büyük bir miktarda ışıyabilmesi (enerji salınımı) de bu yüzden…
Artık yeterince bilinmekte; Kara Deliklerin etrafında, ‘madde toplama diski’ olarak ifade edilebilecek ‘accretion diskleri’ mevcut; bir çeşit ‘fosforlu Kara Delik’ kolyesi…! Kara Deliğin, ışıması sebebiyle gözlenebilen son madde depolama durağı… Bunu, ‘yutulmadan önce, çubuk makarnanın çatala sarılması’ olarak da düşünmek mümkün !
Astrofizikçiler, şimdilerde ‘Kara Delik Fizikçileri’, Kara Deliğin uzay ortamından, komşu yıldızlardan emdiği maddeyi (gaz, toz,…) kendisine doğru çektiği (emdiği) son aşamada elektromanyetik formda enerji salındığını söylüyor. Gerçekte, her madde ivmelenmesi ışımaya yol açmakta; enerji seviyeleri değişen elektronların, bu fark-enerjisini foton ışıyarak transfer etmesine dayanan bir fizik olayı… Bu ışıma elektromanyetik spektrumda gözlenebilmekte.
Astronomlar, bir Kuasarın sebep olduğu ışımanın bir gök adanın, örnek olark Sütlü Yol’un (Milky Way) toplam ışımasının binlerce katından daha da büyük olabildiğini söylüyor.
Kuasar’lar ilk olarak, 1950’li yıllarda, radyo dalgası kaynak araştırması sürecinde, küçük birer ışık kaynağı (yıldız ?) olarak belirlenmye başlandı. Daha sonraki dönemde, Hubble Uzay Teleskobuyla gerçekleştirilen gözlemlerde, Kuasar’ların gökadaların merkezinde oluştuğu anlaşıldı. Bunlar ‘aktif’ (interacting) gökadalar veya birleşen (merging) gökadalardı. Bu noktada bilim insanlarının kafaları biraz karışmakta ! Burada anlatıldığı gibi, kimisi Kuasar’ı gökadanın ‘çekirdeği’ olarak tanımlarken, kimisi de gökadanın tamamını bir Kuasar olarak adlandırmakta; muhtemelen, Kuasarın yol açtığı çok güçlü ışımanın gökadayı-adeta- bir elektrik ampulüne dönüştürmesi sebebiyle…!
Bu sitede daha önce de belirtildiği gibi, bir Kuasar’ın fışkırdığı madde jeti Dünya yönünde ise, ona Blazar denmekte… (Bir de ‘Blazer’ var… ceket tipi olarak…!)
Kuasar’lar çok uzaklarda olmaları sebebiyle, genelde, çıplak gözle gözlenemeyecek kadar sönüktür. Ancak, bilinen en parlak Kuasar olan 3C 273’ün (Virgo takımyıldızında), enerji yayma parlaklığının (absolute magnitude) (-) 26.7 olduğu ölçüldü. Astronomlar, 33 ışık yılı uzaklıktan gözlenebilseydi, bir Güneş kadar parlak görünürdü diyor ! (Kaynak: https://www.wikiwand.com/en/Quasar)
Some Quasars Actually Contain Two Supermassive Black Holes in the Process of Merging
Paul M. Sutter ise, 1 Eylül 2020’de yayımlanan yazısında Kuasarlara farklı bir açıdan bakmıştı…: Kuasarlar göz kırpabilir mi (twinkle) …?
IHV (Intra-Hour Variable) olarak adlandırılan bu Kuasarlar, bu kısa-aralıklı titremeyi gerçekleştirmekte; en azından Dünyaya ulaşan ışığı böyle bir görüntü vermekte.
Araştırmacılar, bu ışık-titremesinin Kuasar ile Dünya arasındaki uzayda mevcut olan gaz-toz (plazma) bulutları içinde oluşan türbülanstan, bu plazma bulutlarının ışığı geçici süreyle perdelemesinden kaynaklandığının belirlendiğini duyurdu. (Dünyadaki bir gözlemci de, yıldız ışığının titrediğini farkedebilir.)
Astronomlar, bu plazma bulutundan birinin Güneş Sisteminin içinde (Oort bulutundan da yakın !) olabileceğini bile söyledi.
(Günün Seçimi: Meslekdaş bir Besteci’den…)
GW Orions yıldız sisteminin üst üste bindirilmiş (superimposed) görüntüsü. Merkezdeki siyah bölge, en iç halkanın gölgesi.
(Kaynak: ESO/Exeter/Kraus et al., ALMA (ESO/NAOJ/NRAO))
Oumuamua (temsili)
(Kaynak: Getty Images; LiveScience.com)
Keppler’in süpernovası
(Kaynak: spacedaily.com)
Öte-gezegen K2-25b (temsili)
(Kaynak: spacedaily.com)
Hapşıran Betelgeuse (temsili).
(Kaynak: universetody.com)
“Yıldızlar ‘hapşırır’…mı ? (Can stars sneeze…?)” okumaya devam et
Farklı düzlemde dolanan asteroidler. (Temsili)
(Kaynak: universetoday.com)
Gezegenler TYC 8998-760-1b ve ‘c’ (okla gösterilenler; sol üsttekiler sistemin yıldızı ve başka yıldızlar))
(Kaynak: ESO/Bohn et al.;space.com)
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.