Sarıçiçek göktaşlarından bazıları.
(Kaynak: eğitimajansı.com)
Bu konuya tekrar (ve istemeden) dönmemizin sebebi 10 Aralık 2015 tarihinde, İnternet basınında yer alan bir haber,…daha doğrusu, bu haberin sunum şekli…!
Hatırlanacağı üzere, Eylül (2015) başında, Bingöl’ün merkeze bağlı köyü Sarıçiçek yakınlarına göktaşları düşmüş ve takiben gelişen olaylar bu köyün adının (bize göre) Dünya çapında duyulmasına sebep olmuştu…
Basında dün yer alan bu haber “Bingöllüleri zengin eden taşların sırrı ortaya çıktı !” başlığıyla sunulunca, haliyle, ilgimizi çekti ve okuduk…
Bu haberde, haberi hazırlayanın adının belirtilmemiş olması dikkatimizi çekmedi değil…biraz yorucu olsa da, yine de okuduk…! Haberi okuyunca, cevaplanması gereken birkaç soru ortaya çıktı…:
Bunlardan birincisi: “Habere konu olan göktaşlarının “sırrı” gerçekten ortaya çıktı mı…?
Daha önce bu sitede de belirtildiği üzere, bu göktaşlarının, asteroid Vesta kökenli, “HED” (Howardite-Eucrite-Diogenite) grubuna ait olduğu NASA temsilcisi (Peter Jenniskens) tarafından da beyan edilmişti…
Bu haberde, saymaktan yorulduğum sayıda tekrar edildiği üzere, yapılan analizlerde bu göktaşlarında çok fazla mineralin mevcut olduğu, bazı bilim insanlarımız tarafından da haftalar öncesinden açıklanmıştı… Dolayısıyla bu haber pek “yeni bir sırrı açıklar” görünmedi…!
Haberde, bu göktaşlarını 21 Üniversiteden bilim insanı tarafından incelenmekte olduğu belirtilirken, bu makamların “sır” niteliğinde bulgularının mevcut olup olmadığından bahsedilmemiş…!
Bu haberde, göktaşlarından ziyade (fotoğrafların santimetrekaresine bakarak), bir üniversitemizin temsilcisinin (kasıtlı/kasıtsız) daha fazla ön plana çıkarıldığı görünüyor…
Haber bu bilim insanımızla yapılmış bir söyleşiye dayanıyor…en azından görüntü böyle… Haberde yer alan bilgi ve açıklamaların bu bilim insanımızın görüşlerini ne kadar yansıttığı bilinmemekle birlikte, haberde yer alan “… meteorun maddi değerinin içerisindeki elementlerden değil, nadir düşen bir meteor cinsi oluşundan kaynaklandığını söyledi…” sözüne, birkaç sebepten, çekincemiz olduğunu hemen belirtelim…!
Öncelikle, bir (olası) dil (klavye) sürçmesini düzeltelim… Meteorun maddi değeri yoktur…! Meteorlar kısa bir süre var olan “görüntüler”dir… (Şüphesiz, çekilecek kaliteli bir “meteor fotoğrafı”nın maddi değeri tartışmamızın dışında…!) Maddi değeri olanlar “meteoritler”dir…yani, elle tutulabilen…göktaşları…
İkinci çekincemiz “…meteorun maddi değerinin içerisindeki elementlerden değil, nadir düşen bir meteor cinsi oluşundan kaynaklandı…” sözüne/beyanına…!
Bu görüşte kıyaslanan hususlar, bize göre, “yumurta-tavuk” meselesi… Kısaca, “bir göktaşının (rengi dahil) nadir olup olmadığını” içindeki elementler (mineraller) belirler… Daha açık ifadeyle: bir gök taşının “nadirliği” düşme olayları (yayımladığı ışık, görsellik, …) izlenerek belirlenmez…! Sonuç olarak, içindeki elementleri (mineralleri) –bilim açısından- nadir (az bulunan/az karşılaşılan) olan göktaşları nadirdir…nadir göktaşları da daha değerlidir…!
Bu haberden anlaşıldığı kadarıyla, bilim insanımızla röportaj zamanının önemli bir kısmı “fotoğraf çekmeye”(!) harcanmış…! Bilim insanımız da, bu zahmete katlanmış görünüyor…!
Araziden daha önce çekilmiş fotoğraflar da eklenince, bu haber, orta boy bir pencereye “tül perde” olabilecek boyuta ulaşmış…! Tabi, fotoğraf araları, aynı bilgi defalarca tekrarlanarak, doldurulmuş…!
Okuyucuda (olası) “mide asidi yükselmesi”ne sebep olmamak için yazıyı, birkaç tespitle sonlandıralım…:
- Bir taraftan pek çok gazeteci işsiz kalırken/bırakılırken, henüz haber/yazı yazacak ortamı (şansı) olanların bu imkanını böyle kullanması düşündürücü…!
- Üniversitelerimizin sayısının sürekli artmasına rağmen, bilim insanlarımız için hayat biraz daha zorlaşıyor olmalı… Ne de olsa, “göktaşları” her gün düşmüyor…!
- Sarıçiçek göktaşlarının “sırrı” mı…? O konu, haber içinde kaynayıp gitmiş göründü…!
*Bu yazıya konu olan haber:
http://www.cnnturk.com/turkiye/bingolluleri-zengin-eden-taslarin-sirri-ortaya-cikti?page=10
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.